1. Home
  2. Mekanlar
  3. Arjantin
  4. Brezilya – Arjantin Gezisi Notları – 3

Brezilya – Arjantin Gezisi Notları – 3

0

19.10.2103 Cumartesi – BUENOS AIRES

Eva Peron'un konuşma yaptığı balkon, arjantinSabah saat 09:00’da otobüsle şehir turuna başladık.  Arjantin, Türkiye’nin 4 katı büyüklüğünde toprağa sahip ancak nüfusu sadece 40 milyon; beyaz nüfus ağırlıkta.  Konuşulan dil İspanyolca, para birimi Peso ve 1 Peso yaklaşık 0,25 TL’ye eşit.  Buenos Aires’in nüfusu, çevresi ile birlikte, 12 milyonu geçiyormuş (Sao Paolo’dan sonra Güney Amerika’nın ikinci en büyük şehriymiş).  Şehir çok düz bir arazide kurulu.  Yine çok sayıda gökdelen var.  Şehrin kenarına kurulu olduğu, Rio Parana ve Rio Uruguay nehirlerinin birleşmesi ile oluşan Rio De La Plata isimli ağızda, nehrin genişliği 3,5 km imiş; insan kendini deniz kenarında zannediyor.  Buradaki turizm otobüslerinde şoför mahalli, Brezilya’daki gibi camekan ve kapı ile ayrılmış değil, ancak bunlarda da yine sadece önde kapı var.  Lastiklerdeki basınç ayar düzeneği buradaki otobüslerde de mevcut.  Burada, para bozdurma konusunda, Brezilya’nın aksine, problem yaşadık.  Oteller döviz bozmuyor, döviz bürolarına gitmek gerekiyor.  Döviz bürosunda 1 Dolar karşılığı 7,80 Peso aldık.  Büyük mağazalar genelde Dolar kabul ediyorlar ancak uyguladıkları kurlar çok değişik (bir yerde 5,85 başka bir yerde 9,80 kuru gördük).  Sokaklarda ‘Cambio’ diyerek dolaşanlar var ancak bunların yüksek kur önermelerine kanmamamız konusunda uyarılmıştık zira sahte para veriyorlarmış.

Rengarenk Boca mahallesi

Buenos Aires'ten Manzaralar4 saatte şehrin kayda değer semtlerini dolaştık (La Recoleta, Boca, Puerto Madero, Palermo, Retiro) bazı yerlerde inip yürüdük, fotoğraf çektik.  Başkanlık sarayının olduğu meydanı, filmde Eva Peron’un veda konuşması yaptığı balkonu (gerçek konuşma burada yapılmamış, daha büyük bir meydanda olmuş) gördük.  Eva Peron’un ölümü sonrasında, gömüldüğü yerden naaşının çalındığını ve yıllar sonra İtalya’da bulunup getirildiğini ve kayın biraderine ait olan mezar binasına, onun izni ile gömüldüğünü öğrendik.  Boca semti (Boca Juniors futbol takımının semti imiş) eski ama rengarenk binaları ile ilginçti; Palermo semti de devasa parkları, hipodromu ve jokey kulübü ile dikkat çekiyordu.

La Recoleta semtindeki zenginler mezarlığı

La Recoleta semtindeki zenginler mezarlığıLa Recoleta semtindeki zenginler mezarlığı görülmeye değer bir mekan.  Burada yaklaşık 3.000 adet mezar binası varmış ve her binaya birkaç kişi gömülebiliyormuş.  Binalar bitişik düzende yerleştirilmiş, çoğu camlı kapılı, hepsinin bodrumu var, dışları çok şatafatlı, sokaklar ve caddeler var, bazılarının içlerinde sandalye, sehpa gibi oturma düzeni var, tabutlar veya yakılmış olanların kül kutuları raflarda duruyor.  Eva Peron’un gömülü olduğu mezarın yanındakinde satılık ilanı vardı; söylendiğine göre 250.000,- Dolar isteniyormuş.  Şehrin bir yerinde İngilizler tarafından hediye edilmiş olan bir saat kulesi mevcut.  İronik olarak, bu saat kulesinin karşısına da, İngilizlere karşı yapmış oldukları ve kaybettikleri Falkland savaşında hayatına yitirmiş olanlar anısına bir park yapmışlar.  Tur sonrası otelde biraz atıştırıp dinlendik ve otel çevresinde dolaştık.  Bu zaman diliminde, yine çevrede dolaşan, bizim gruptan başka bir erkek arkadaşın da, öncekine benzer şekilde, saatinin gasp edilmiş olduğunu öğrendik.  Akşam saat 20:00’de tango gösterisi izlemek üzere, otele nispeten yakın bir mekan olan La Ventana’ya gittik.  Büyücek bir mekan ve içerisi tamamen turist dolu idi.  Önce yemekler yenildi.  Bu kalabalığa yaptıkları aksaksız yemek servisi (alakart) doğrusu takdire şayandı.  Saat 21:30 gibi gösteri başladı ve gece yarısına kadar sürdü.  Gösterinin sonuna doğru biraz uyukladığımızı itiraf etmeliyim.

20.10.2013 Pazar – BUENOS AIRES

Sabah uyandığımızda yağmuru görünce biraz canımız sıkıldı ancak biz kahvaltı yapıp dışarı çıkmaya hazır hale gelinceye kadar yağış durdu.  Bu serbest günümüzde yerel yönetimin işlettiği 2 katlı, üst katı açık turist otobüsleri ile tekrar detaylı şehir turuna çıktık.  24 saat geçerli, sınırsız iniş binişe izin veren bilet fiyatı 120,-Peso.  Saat 10:30’da başladığımız turu, 2 yerde inip detaylı gezerek (Palermo’daki Gül Parkı ve La Recoletta’daki zenginler mezarlığı) ancak saat 18:00’de tamamlayabildik.  Yorgun olduğumuz için gece otelde yemek yiyip yattık.

21.10.2013 

Dünyanın en geniş caddesi

Pazartesi – BUENOS AIRES

 Teatro ColonBugün soğuk bir havaya uyandık.  Saat 10:00’da otelden hareketle Av. De Mayo caddesindeki tarihi Cafe Tortoni’ye gidip orayı gezdik ve sabah kahvemizi içtik.  Sonra Av. 9 De Julio bulvarına çıkıp bulvarı yürüyerek karşı yakaya geçtik.  Bu bulvarın dünyanın en geniş bulvarı olduğu söyleniyor.  Ortada metrobüs durakları ve boş alanlar var.  Bunun her iki tarafında da 2şer şeritli metrobüs yolu, onun yanında 6şar şeritli transit oto yolu, sonra her iki tarafta da ağaçlı bir banket, onun yanında da 3er şeritli yan yol var.  Bulvarın genişliği 140 metre imiş.  Bulvar boyunca yürüyerek Teatro Colon’a geldik.  Bu muhteşem tiyatronun içini görebilmek için rehberli turlar var.  Tur bileti kuyruğuna girip sıramızı bekledik.  Sıra bize geldiğinde katılabileceğimiz ilk İngilizce rehberli turun 2,5 saat sonra olduğunu öğrenince vazgeçtik (tur bileti 110,-Peso, süresi yaklaşık 1 saat).  Binayı dıştan fotoğraflayıp, yine bulvar üzerindeki Obelisk’i (dikili taş) gördük.  Oradan, Başkanlık Sarayı olan pembe binanın bulunduğu meydana yürüdük.  Meydandaki büyük katedrali de fotoğraflayıp, dönüş yolculuğu için son hazırlıklarımızı yapmak üzere otele döndük.  Saat 17:00 gibi otelde erken bir akşam yemeği yedikten sonra saat 19:00’da otelden ayrılıp havalimanına geldik.  Erken geldiğimiz için fazla sıra beklemeden işlemlerimizi yaptırdık ve 22:40’da İstanbul’a müteveccihen yola çıktık.

22.10.2013 Salı – SAO PAOLO – İSTANBUL

Av. 9 De Julio bulvarıYaklaşık 2,5 saatlik bir uçuş sonrasında uçağımız yakıt ikmali ve yolcu indirip bindirme için Sao Paolo’ya indi.  1,5 saat burada kaldık ancak uçakta bekletildik, inmemize izin verilmedi.  İkmal sonrası tekrar havalanarak, 13,5 saatlik uçuşumuzu yaptık ve saat 21:35’te İstanbul’a ulaştık.  Yine uzun bir pasaport kuyruğu vardı, mecburen bekledik.  Kontrol sonrası iç hatlara geçip İzmir uçuşunu beklemeye başladık.

23.10.2013 Çarşamba – İSTANBUL – İZMİR

İzmir uçağımız saat 01:30’da idi, vaktinde kalktı.  Evimize ulaştığımızda saat 04:00 olmuştu.  Buna göre, Buenos Aires’te otelimizde çıkışımız ile evimize varışımız arasında tam 27 saat geçmişti.  Uzun ve yorucu bir yolculuktu.

Özetleyecek olursak, her iki ülkedeki güvenlik sorunları canımızı sıktı.  Her iki ülkede de iletişim problemi çektik; İngilizce konuşan çok çok az.  Buna karşılık değişik iklim koşullarının doğurduğu bitki örtüsü ve alışık olmadığımız tipteki canlılar görülmeye değer.  Rio tabiat ve jeolojik yapı olarak çok hoş ve değişik bir şehir, ‘yeryüzündeki cennet’ tanımlaması yapanlara katılmamak elde değil.  Her ne kadar plajları çok ünlü ise de, denize girip yüzmek açısından uygun bir yer değil; açık deniz olduğundan çok ve büyük dalgalı ve ayrıca köpek balığı riski var.  Gördüğümüz denize girenler, hemen dalganın altında ıslanıp çıkıyorlar, ancak plajlarda aktivite çok; futbol, voleybol, ayak voleybolu gibi sporlar için mekanlar var.  Iguasu şelaleleri de doğa harikalarından birisi, görülmeye değer.  Arjantin için benzer yorum yapamayacağım.  Çok enteresan bir özelliği olmadığından, görmek için bu kadar zahmete katlanmaya değer mi diye düşünüyorum.

LEAVE YOUR COMMENT

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir