4/10/2014
Saat 8’da alınmamız gerekiyordu ve tam 8’de alındık, Essaouira turunun başlayacağı noktaya transfer edildik. Hareket etmeyi beklerken de ertesi gün Chez Ali gidişi için tur firması ile anlaştık. 7 kişi vardı Essaouira turuna katılan, bir minivan ile yola koyulduk. Arada kahve molası gibi durmalara itirazımız olmadı ama argan yağı yapan tesisi gezmeyi kimse istemeyince ziyareti iptal ettirebildik. 12’de Essaouira’ya (Suveyra okunuyor) vardık.
Essaouira okyanus kıyısında askeri üs olarak kurulmuş bir balıkçı kasabası. Eski adı Magador. 1760’larda oluşan tarihi kent merkezi bugün Unesco dünya mirası listesinde yer alıyor. Bizi de günübirlik 3 saat mesafeye getiren temel neden Essaouira’nın bu merkezi. Biz hemen balıkçı teknelerinin olduğu limana yöneldik. Eski kentin, medina’nın içerisine oradan geçip genişçe bir halka çizerek geri dönüş için buluşma saati olan 4’te başladığımız noktada olmak üzere yürüyüşe başladık.
Ülkenin turistik merkezlerinden biri olan Essaouira kentinde bayramın ilk günü hayatın duracağını tahmin etmemiştik. Limanda balıkçı teknelerini, surları, limanı dolaşırken ve fotoğraflarken durumu anlamadık. Surların içerisine girince ortalığın tenhalığı ve restoranların bile sadece birkaçının açık olması son derece dikkat çekiciydi. Biz balıkçılardan balıkları, kabukluları alırız, pişiricilerde pişirtiriz diye düşünürken aç kalmayacağımıza mutlu olduk.
Balık pişiricilerin olduğu yerleri, boş medina sokaklarını dolandık. Gitmeyi planladığımız sanat galerisi de kapalıydı. Essaouira vaktiyle hipilerin gözde mekanı olmuş, birçok sanatçıya ev sahipliği yapmış, halen de sanatçıların tercih ettiği yerlerin önde gelenlerinden. Şehirde birçok ressam ve resimlerini sattıkları atölyeler var ancak dükkanlar kapalı.
Bazı evlerin açık kapılarından kurbanların evde kesildiğini anladık, kapı önleri, eşiklerin iç tarafları kan içindeydi. Sonra bayramlıklarını giymiş çocuklar dolaşmaya başladı sokaklarda, daha sonra ise gençler ateşler yakmaya başladı. Üzerleri kan içinde, ellerinde koca bıcaklarla sokaklarda dolaşan insanlar, artık şehir yaşamına iyice adapte olmuş bizler için bile oldukça uzak anılardı. Hristiyan ülkeden gelenler o kişileri görünce ne hissetti merak ettik.
Sokaklarda yakılan ateşlerde kuzu kelleleri pişirilmeye başlandı, artık tam olarak pişiyorlarmıydı, yoksa sadece tüyleri tütsülenmiş mi oluyordu bilemiyorum. Ortalık duman altı olmaya başlayınca biz bir restoranda mola verdik. Ufak bir kasaba olamasına karşın Essaouira, ülkenin sardalya ihtiyacının önemli bölümünü karşılıyor. Biz de sardalya ve balık tajin yedik ama sardalya hiç keyif vermedi, biralarla 215 dirhem tuttu.
Essaouira Gezilecek Yerler
Aldığımız notlara göre Essaouira’da görülecek yerler; plaj, surlar, burçlar, liman ve eski kent merkezi (medina) içerisindeki cami, çarşı (souk jdid), sanat galerisi, eski Yahudi mahallesi ve kilise olarak yer alıyordu. Yahudi mahallesi, cami, kilise bizim ilgimizi çekmiyordu. Çarşı ve sanat galerisi de kapalıydı. Biz de yemek sonrası surlara ve burçlara yöneldik.
Surlara çıkarken büyük bir sürpriz oldu, merdivenlerde Türkçe konuşan birileri olduğunu fark ettik ve o kişilerden birinin arkadaşımız, yeğenimizin doktorlarından biri ve sitemizin konuk yazarlarından biri olan Kayı Eliaçık olduğunu gördük. Sohbet ederek surlarda yürürken bazı dükkanların açılmaya başladığını fark ettik. Kayı ve arkadaşlarının yönlendirmesi ile bir resim galerisine girdik ama içimize sinen resim bulamadık.
Sanat müzesine yöneldik, Galerie Damgaard (Melbourne müzeleri ile karşılaştırmamak lazım). Fransız koleksiyoncu bölgenin en dikkate değer sanatçılarının eserlerini toparlamış. Gerçekten çok hoş eserler vardı fakat fiyatlar çok yüksekti, bakmakla yetindik. Kayı ve arkadaşları kahve molası vermeye niyetlendiler, biz ise açılmaya başlayan dükkanları yakalamak üzere ayrıldık onlardan. Az sayıda açılmış dükkanlardan resim satanları gezindik ama keyfimize göre bir şey bulamadık.
Geri dönüş için 4’te buluşma noktasına vardığımızda okyanus ve gel git konusunu anımsadık, deniz uzaklara kadar çekilmişti. 7 gibi Marrakech’e vardık, şehrin modern tarafı Gueliz’e bir göz attık, otelde biraz soluklandıktan sonra gece hayatına bir göz attık.
