Fas Gezisi Notları; Neye Niyet, Neye Kısmet

3/10/2014

Kalabalık Havalimanları

İstanbul’da pasaport kontrolünde yığınla insan vardı bayram tatili başlangıcı olunca. Elit sınıf haline gelince “fast track” denilen, son derece karşı olduğum hızlı geçişe daldık (pasaport kontrolü devlet işi olduğu için  sık seyahat edenlere ayrıcalık tanınmasına karşıyım). Dalmaz olaydık, tek kişi yapıyormuş kontrolü, diğer tarafta hiç olmazsa onun üzerinde gişe var, sırada on kat fazla insan bile olsa fark etmeyecek yani.

Casablanca’ya vardığımızda da durum farklı değildi fakat bu sefer normal sıradaki insan miktarı hızlı geçişin kesinlikle 10 katından fazlaydı. Sabırla beleyip ülkeye girdik. Önceden planlamıştık, şehre CTM otobüs terminaline gidip Essaouira otobüsüne binip, kıyın kıyın uzunca bir yolculukla yatmaya Essaouira’ya (Suveyra okunuyor) varacaktık. Havalimanında danışma görünce CTM terminalinin yerini öğrenelim istedik. Sorumuzla alakası olmayan konulara daldılar, “oraya uçuş yok, otobüsü size THY mi ayarladı” gibi. Tek öğrenmeye çalıştığımız CTM firmasının Casablanca’daki yeri idi. Birbirinden cin üç kızın salak salak sorularını yanıtlamaya çalıştık ve “siz en iyisi şehir merkezine trenle gidin” deyip tren istasyonunun yolunu tarif ettiler.

Otobüs Firmasının Dolandırıcılığı

Binadan çıkıp taksicilere yöneldik. Önceden okumuştum, bakmayın yüksek fiyat çektiklerine şehre ulaşım 250 dirhemdir, ısrarcı olun diye. Karşımıza CTM’nin şoförlerinden biri olduğunu, terminali bildiğini söyleyen biri çıkınca 300 dirhem isteğini kırmadık. Bir saate yakın bir yolculuk sonrası terminale daldık, elimizde çıktı ile kontuara gittik, 25 ve 26 numaralı koltuklarımızı alalım dedik. Firmadan biletleri internet üzerinden almaya çalışmıştım, sistemleri izin vermemişti, e-posta atıp durumu belirtince yazılı teyit göndermişlerdi, otobüs saatinden 15 dakika önce biletlerimizi kestirebileceğimizi, yerimizin rezerve olduğunu belirtmişlerdi, neye yarar.

Elimizde yazılı doküman olmasına rağmen görevliler otobüste yer yok, hem zaten burada rezervasyon numarası yok gibi şeyler söyleyerek bizi geri çevirdiler. Bir sonra ki otobüs ertesi günmüş, kusura bakmamalıymışız. Casablanca’dan Essaouira’ya iki yolla gidilebiliyor, biri sahil yolundan CTM’nin kullandığı ve bizim tercih ettiğimiz yol, diğeri ise Marrakech’e trenle gidip oradan otobüs ile devam etmek. İkinci yol daha seri. İlk yol konusunda golü yiyince ödemesini yaptığımız konaklamayı kurtarma amacıyla hemen bir taksiye atlayıp taksi garına gittik, elbette uğraşamadığımız için taksiciden bile bile kazık yiyerek, 30 dirhem ödeyerek.

Tren Rötarı

Bir uzun kuyrukta istasyonda bekliyordu bizi. İtiş kakış ile düzensiz şekilde ilerlemekte olan kuyruk faslının sonunda gişeye ulaştık, o saatten sonra Essaouira’ya otobüs yokmuş. O zaman ilk trenle Marrakech’e gidelim dedik. Birinci sınıf kalmamış, ikinci sınıftan biletler 180 dirhem tuttu 2 kişi için (kredi kartı geçmiyor).

Tren planlı saati olan 16:50’de hareket etti, yarım saat kadar sonra havaalanın yanından geçtik, yaklaşık 3 saat ve 330 dirhem harcamıştık ve havalimanından direk Marrakech treni olduğunu da biliyorduk. Trenimiz yaklaşık 1 saat rötar sonrası Marrakech istasyonuna vardı. Ertesi gün varmayı planladığımız kentte, ertesi güne rezervasyonumuz olan Dar Zouar oteline bir gün önceden gidecektik. İstasyondan çıkar çıkmaz bir taksici geldi, bavulları araca koydu. Aç taksimetreyi dedik, yok geceleri kişi başı 30 dirhem sabit fiyat dedi. Böyle olmadığını bilsek de yorgunduk, seyahatin son taksici kazığını yiyerek otelimize gittik.

Dar Zouar, Marrakesh’in tarihi merkezi içerisinde, yani ‘medina’sında. Daracık sokaklarda mekanları bulmak oldukça zor. Telefonumda citymaps2go adlı bir uygulama var, seyahat öncesi şehir haritası yüklüyorum, internet kullanmadan çalışıyor, yerimi gösteriyor, önemli noktaları da işaretliyorum, yol bulmama yardımcı oluyor. Ama onunla bile buralarda iş çok kolay değil. Ama merak etmeyin, mahalle çocukları zaten siz istemeseniz de rehberlik görevlerini üstleniyorlar, elbette bahşiş beklentisi ile.

Buraların tarihi, geleneksel yapıdaki evlerine Riad deniyor. Otelimizde onlardan biri, ortada avlusu var, odalar avluya açılıyor, kapılar, pencere doğramaları döşemeler otantik. Temiz ve konforluydu. Ertesi sabah gezmeye başlamak üzere günü sonlandırdık ancak plan bir kere aksamıştı ve artık planladığımız daireyi çizemeyeceğimiz belliydi.

Plan Yenileme

Planda ikinci büyük sapma çöl turu seçimine yönelik oldu. Merzouga’ya gitmeye, oradan da Fes’e gitmeye niyetlenmiştik fakat kişi başı 250 avroluk özel tur fiyatı yüksek gelmişti. Grup turu bulduk Marrakech’e gelince, kişi başı 90 avro, ancak “biz sizi Merzouga’da otobüse bırakırız Fes’e gidersiniz” dediler. İlk gün tecrübesinden sonra bunu kabul etmek mümkün değildi, internetten satışı olan otobüs ise akşam hareket edip gece boyu gidiyordu. Hem çok yorucu geldi, hem de etrafı göremeyecektik. Tekrar Marrakech’e dönmek ise gün kaybettirecekti.

Çöl için ikinci ve daha hafif alternatifin Zagora olduğunu biliyorduk. Tur firmaları da anlatıyor, Merzouga büyük çöl, sonu görünmüyor, Zagora küçüğü, sonu görünüyor. Ancak Zagora’ya tek günde gitmek mümkün. Biz de kişi başı 50 avroluk bu turu tercih ettik ve Fes’e Marrakech’den trenle geçecek şekilde planımızı revize ettik.

Ve Uçak Kaçırma

Son bomba, dönüşte tren rötarı ile havalimanına planladığımızdan geç varışımız ve daha uçuşa 1 saatten çok olmasına rağmen uçağa binemememiz oldu. Hazırlıkları aktardığım yazıda Air Arabia’nın uçuşundan bahsetmiştim. Hemen ona bilet aldık memlekete dönebilmek için. Çok gezen biz arkadaşımızda anlatmıştı Casablanca havalimanından nasıl uçak kaçırdığını, elinde biniş kartı, güvenlik kontrollerinden geçiş bir türlü bitmediği için ulaşamamış uçağa. Fas’da havalimanına hayli erken gitmeyi ihmal etmeyin.