Antalya gezimizi planlarken, gezilecek, görülecek yerlerin hepsini 2 günlük Antalya turumuzda göremeyeceğimizi anlamıştık. Kent merkezinde yer alan Antalya gezilecek yerlerine dair anılarımı aktardığım yazının başında da, çok şeyi bir sonraki ziyarete bırakmamız gerektiğini belirtmiştim. Kent merkezi dışında batıya doğru yol almaya, Olympos gezilecek yerlerine gitmeye karar verdik. Önceliğimiz de uzun süredir merak ettiğimiz teleferik oldu.
22/3/2015
Olympos Gezilecek Yerler; Olympos Teleferik
Olympos teleferik ya da Tahtalı teleferik hattını ilk duyduğumdan beri gitmek istiyordum. Bildiğim teleferik İzmir teleferiği idi. Ufak bir tepeye, ufak kabinlere binilip gidilirdi. Çıkılan yerde piknik yapılabilirdi. Teleferik tecrüben son derece azdı yani. Olympos teleferik ise işin ustaları tarafından inşa edilmiş ve 4350 metrelik hat uzunluğu ile dünyanın en uzunlarından biri. 2 adet 80er kişilik kabin karşılıklı hareket ediyor ve zirve noktası 2350 metre. Yani uygun mevsimde gidilirse aynı gün içerisinde denize girmek ve kartopu oynamayı mümkün kılıyor. Olympos teleferik ücretleri hayli yüksek, yazın gidiş dönüş 60 lira, bizim gittiğimiz dönemde ise 45. Biz şanslıydık, Antalya’da yaşayan arkadaşlarımız bir fırsat yakalamış, bir şekilde, bir kişi fiyatına 2 kişinin kullanımını sağlayan kuponlardan edinmişler.
Olympos teleferiğinin alt istasyonu kent merkezinden hayli uzak, Antalya’dan Olympos’a doğru giderken, 50 küsur kilometre sonra sağa doğru sapılıyor. Bu sapaktan sonra 5-10 dakika sonra alt istasyona varacağınız düşüncesine sakın kapılmayın. Biz son derece virajlı ve hayli dar yolda ilerlerken, bir süre sonra yolun doğrudan üst istasyona çıktığını düşünmeye başladık. Olympos teleferiğin alt istasyonu deniz seviyesinden 726 metre yüksekte.
Alt istasyona vardığımızda hayli seri davrandık, kabinler yarım saatte bir hareket ediyor ve biz de sıradakini yakalamak için hemen sıraya girdik. Kabin 80 kişilik ve elbette ilk girenler cam kenarlarına diziliyor ve seyahat boyunca hareket etmiyorlar. Oturacak yerler son derece sınırlı sayıda. Cam kenarında bir yer yakalayamadıysanız, önerim en sona kalmanız. Böylelikle kapanacak olan cam kapının önünde cama yakın olursunuz.
Teleferik hattında 4 direk var. Bizim de aramızda yüksekten ve teleferikten korkan biri. Direk geçişlerinde telin, yani teleferiğin açısı değişiyor, bu hem kabinin sallanmasına neden oluyor, hem de kısa süreliğine de olsa boşlukta kalma hissine. Teleferikten korkan arkadaşımız da sakinliğini bu noktada yitirip yere çömeldi, diğer direkler öncesinde de kendisini hazırlaması için bilgi vermemiz gerekti. Çocuklardan da heyecanlananlar oldu.
Teleferik Zirve
Yükseldikçe bitki örtüsü değişiyor, dik kayalıklara dönüştükten sonra karla kaplanıyor. Olympos teleferikte seyir 10 dakika sürüyor. Zirvede 3 katlı tesis binası var, içerisinde restoran da barındıran, ancak binanın ön cephesi tamamen kapalı, teleferik sistemi orada, restoranda oturursanız ancak yanlardan manzarayı izleyebiliyorsunuz. Çepeçevre manzarayı görmek için binanın terasına çıkmak gerekiyor. Biz teras işini sona bırakıp karlara daldık biraz, bir kar yığınını oyup içerisine oda açmışlar, keyifli fotoğraf noktası olmuş.
Olympos teleferiğinin zirvesinde, en azından kar varken, yürüyüş için yer yok, binanın çevresinde bir bant çekmişler ve pek uzaklaşılmamasını sağlamışlar, ki zaten uygun ayakkabılar olmadan da pek yol alınamaz.
Olağanüstü bir manzara var elbette zirvede, hava da ciddi şekilde açıktı biz gittiğimizde. Olympos gezilecek yerler listenize Tahtalı teleferiğini almanızı sadece manzara için değil, iklim ve basınç değişimi tecrübesi için de öneririm. Yarı dolu 1,5 litrelik su şişesini zirvede açtığımda bir tısladı, kapatıp aşağıya indiğimizde ise ciddi şekilde içine çökmüş durumdaydı.
Olympos Gezilecek Yerler; Beydağları Milli Parkı
Teleferikten indikten sonra deniz seviyesine, ciddi şekilde virajlı yollardan inmek neredeyse bir saat aldı, bayanların mideler zorlandı. Olympos gezilecek yerler listelerinin temelini oluşturan Beybağları milli parkında betonarme binaya izin yok. Bölgede nehir kenarına sıralanmış tesisler ya ağaç evlerden, ya da bungalovlardan oluşuyor. Sunabildikleri konfor sınırlı, bir çoğu ortak tuvalet imkanı sunabiliyor konuklarına. Mekanlarından birinde kısa bir atıştırma molası verdikten sonra Olympos Antik Kentine yöneldik. Olympos’tan denize ulaşmak için yegane yol antik kentten geçmek. Olympos’a yaz tatiline gelecekseniz müze kart bulundurmayı ihmal etmeyin.
Biz arabayla geldik ama Olympos’a ulaşım için dolmuş da var. Antalya otogarından Kumluca, Finike, Demre, Kaş, veya Patara’ya giden araçlardan herhangi birine binin ve sürücüye sizi Çıralı sapağında indirmesini söyleyin. Sapaktan sahile dolmuş işliyor. Antalya otogarına ulaşmanın en rahat yolu ise elbette otobüsle, Antalya otobüs biletinizi 80’den fazla otobüs firmasını tek bir platformda toplayan ClickBus sitesinden, fiyatları karşılaştırarak hızlıca ve güvenle satın alabilirsiniz.
Çıralı Sahili
Olympos’ta antik kent ile pek ilgilenmeden Çıralı sahiline doğru ilerledik biz. Nehri takip ettiğiniz 10-15 dakikalık bir yürüyüş yapmanız gerekiyor. Dere yatağı genelde yazları kuruyormuş ve otopark olarak kullanılıyormuş. Birkaç yıl evvel sel olduğunda arabaları önüne katıp götürmüş. Geçtiğimiz kış bir taşkın daha yaşanmış. Çıralı sahiline çıkmak için kat edilen patikadan bakınca, eskiden dere görünmezmiş, otlar arasından ilerlermişsiniz, artık direk derenin yanından gidiyor. Yolun çoğunluğu rahat yürünüyor ama yer yer zorlaştığı, kayalardan sekmenin gerektiği yerler var, yazın terlikle bu iş nasıl olur bilemiyorum.
Çıralı sahili hayli geniş ve uzun, 3,5 kilometreden uzunmuş. Ancak hiç ağaç ya da gölgelik yok, Olympos’tan gelirken sağ tarafınız dere, sol tarafınız dağ olduğu için arkalara kaçalım ağaç altına girelim diye de bir şans yok. Yıllardır, bir yaz tatile Olympos’a gidelim diyen eşim mekanlardaki konfor tutumluluğu, denize erişimin zorluğu ve deniz kenarının çıplaklığını görünce vazgeçti. Açıkçası sahilin diğer ucunda, Çıralı tarafında yapılacak bir tatil çok daha konforlu olabilir.
Olympos gezilecek yerler listelerinde Yanar taş ve Ulupınar da muhakkak yer alır. Biz sınırlı vaktimiz sebebiyle onlara uğrayamadık. Ulupınar bu mevsimde çok soğuk olacağı için, yanar taş ise gündüz gözüyle pek bir şey ifade etmeyeceği için bizim Olympos gezilecek yerler listemizde yer almadı.
elinize sağlık cok güzel hazırlamışsınız.
teşekkür ederiz.
Olimpos tarafına kadar gelip Korsan Koyu ve Gelidonya Feneri’ ni görmemeniz yazık olmuş 🙂
programa her şeyi yetiştiremedik, yanan taşlara bile gidemedik, teleferik ve yol tahminlerimizden uzun sürdü
Olympos, antik kalıntıları ve doğal güzellikleriyle büyüleyen bir yerdir. Yanardağın eteğindeki bu bölgede tarihi kalıntılar, plajlar ve ormanlar bir araya gelir. Olympos’ta Likya’nın eski kalıntılarını keşfedin, antik tiyatroya hayran kalın, sahilde güneşlenin ve doğanın tadını çıkarın. Geceleyin meşhur Yanartaş’a şahit olun. Olympos, tarih ve doğanın muhteşem bir buluşmasıdır.