1. Home
  2. Mekanlar
  3. Uruguay
  4. Montevideo
  5. Arjantin – Uruguay; Montevideo Gezilecek Yerler

Arjantin – Uruguay; Montevideo Gezilecek Yerler

1

19 Şubat 2014

Palacio Salvo, MontevideoSabah önce dönüş için Montevideo’dan Buenos Aires’e feribot baktık ama istediğimiz saat ve fiyatta bulamadık.  Dönüşü sonra organize ederiz diyerek kendimizi sokağa attık. Otelimiz merkezi olduğu için yürüyerek gezmek hiç sıkıntılı değil.

Bağımsızlık Meydanı

Çarşı içerisinden Bağımsızlık meydanına (Plaza Independencia) gitti. En ünlü binaları Palacio Salvo’yu fotoğrafladık. 100 metre yüksekliğindeki bina vaktiyle Latin Amerika’nın en yükseğiymiş, İtalyan mimar tarafından tasarlanmış. En üstünde 100 km’den görülebilecek bir fener olması planlanmış ve otel olarak inşa edilmiş. Ancak talihi pek iyi gitmemiş, fenerin yerini antenler almış, otel olmak yerinde de ev ve işyerlerine ev sahipliği yapıyormuş. Antenler 2012 yılında kaldırılmış. Biz tepesine çıkmayı denemedik ama tepeden seyir turu gibi şeyler yok, bildiğiniz apartman, ancak güvenlik görevlisini ekarte edebilirseniz çıkabiliyormuşsunuz.

Palacio Salvo, Montevideo 2

Meydanın bir kenarında bu güzel bina dururken, eski kentin başladığı diğer kenarına özel olarak mı bu kadar çirkin bir bina koydular diye düşünüyor insan.

Palacio Salvo'nun tam karşısı

Artigas Mausoleum, MontevideoBağımsızlık meydanının ortasında Artigas Mausoleum var, yani Uruguay halk kahramanı Jose Artigas’ın mozolesi. 1930 yılında yapılmış, meydanın göbeğinde duran at üzerindeki heykelin altında yer alan odada külleri muhafaza ediliyormuş.  1850 yılında ölen Jose Artigas Uruguay’lıların atası olarak kabul ediliyor, İspanyolları yenip Montevideo’nun bağımsızlığını ilan etmiş, daha sonra süreç Uruguay’ın ülke haline gelmesine kadar gitmiş. Artigas’ın külleri bu mozoleye ancak 1977 yılında getirilmiş.

Ciudad Vieja

Meydanı turladıktan sonra eski kente dalmadan hayli geç bir kahvaltı yapmak üzere bir pizzacıya girdik. Özellikle rokforlusuna bayıldığımız pizzalara 325 peso ödedik.

Montevideo Bağımsızlık meydanı

Montevideo'da GrafitiEski kente yöneldik, kent surlarının ancak giriş kapısı kalmış günümüze. Şehrin bu kanadında elbette bina yükseklikleri bir anda azalıyor, sokaklar trafiğe kapalı. Bir çok duvarda grafitiler var ve gerçekten çok kaliteliler.

Sokaklarda dolanırken yağmura yakalanınca Havanna cafede bir kahve molası verdik (2 kahve 160 peso). Dükkanlara, marketlere gire çıka sokakları arşınladık. Hazır yemek ve sandviç bolca var marketlerde. Sandviçlerin içerisinde genelde ekmeğin 3 katı boyunda kızarmış et oluyor, bazen de içerisinde top yumurta dahi olan jelatinli salam dilimi benzeri şeyleri tercih ediyorlar. Hazır, paketlenmemiş yemek satanlarda bolca kızartma bulmak mümkün, et, balık, tavuk. Domates dolması, sebzeli balık sarması gibi alternatif yiyecekler de mevcut.

Montevideo'da Grafiti 2

Marcedo del Puerto'da restoranMarcedo del Puerto

Limana yakın Marcedo del Puerto’ya kadar tüm eski kenti geçtik. 1885 yılında inşa edilen bina aslında tren istasyonu olarak yapılmış ama markete dönüşmüş. 1940 yılında ise restoran merkezi haline gelmiş. Ortasında ızgarası olan, ızgaralarının üzeri yığınla et dolu olan, bir bar gibi çepeçevre tezgahla çevrilmiş, müşterilere o tezgahlarda hizmet veren onlarca lokanta var içeride. Dışarıda ise turistik eşyalar satmaya çalışanlar ve sokak sanatçıları var.

Mekan sadece öğle saatlerinde hizmet veriyormuş, turist bilgilendirme ofisi akşam kapalı olduğunu bildirdi. Okuduğumuz kaynaklar dibinde bulunduğu limana yaklaşan tur gemileri nedeniyle fiyatların oldukça yükseldiğini belirtmişti. Zaten o an karnımız aç olmadığı için sorgulamadık fiyatları ama sen de iliş bir tabureye diye çağıran etler de vardı tezgahlarda, bu ne yahu dedirtenler de.

Marcedo del Puerto Genel bakış

Montavideo Parlamento BinasıParlamento Binası

Yakındaki belediye otobüsü durağına gittik, parlamento binasının olduğu bölgeye giden otobüse bindik. Turist girişini bulabilmek için bina çevresini dolanmamız gerekti. Daha önce hiç bina turuna katılmamıştık, Avustralya’da opera binasını bile gezmemiştik. Dünyanın en yoksul ülke yöneticisi ülkeyi nereden yönetiyor görmek istedik. Tur fiyatı kişi başı 70 peso.

Belirli saatlerde rehber gezdiriyor binayı, yüksek tavanlı giriş holü elbette görkemli. Bu bölümde binanın yapımına ait birçok rakamla donattı bizi rehber, kaç farklı tür mermer kullanıldığı, hangi malzemenin nereden geldiği gibi. Odanın tabanına mermerlerden halı desenleri yapılmış.

Montavideo Parlamento Binamız

Montevideo Parlamento Binası KütüphanesiUruguay ikili meclis ile yönetiliyor, yani senato var. Binada senatörler ve meclis için ayrı amfiler var. Ben de sonradan araştırınca öğrendim Türkiye’de 1960-80 yılları arasında senatörlük sistemini uygulandığını. Her iki salona da girdik, efsanevi devlet başkanı (dünyanın en yoksulu) Pepe Mujica’nın oturduğu koltuğu da gördük.

Binanın en hoşuma giden bölümü ise kütüphanesi oldu. Hem oda çok hoşuma gitti, her yeri ahşap ve kitap olduğu için, hem de camlı dolapların birinde Salvador Dali’nin çizimlerini yapmış olduğu Don Kişot kopyası gördüğüm için. Resimlerini beğendiğim Dali’nin efsane bir romanı çizimleri ile süslediğini bilmiyordum.

Montevideo Parlamento Binasındaki Don Kişot

Efsane Başkan

Çok kısa bahsedeyim, merak ederseniz araştırın. Şu an 80 yaşında olan Mujica gençliğinde terörist (gerilla) liderliği yapmış, yakalanmış, hapse atılmış, kaçmış, gene yakalanmış. 2 yılı zindanda 13 yıl hapis yatmış, askeri diktatörlük sonlanınca 1985 yılında çıkan genel af ile serbest kalmış. 94’te milletvekili, 99’da senatör, 2005’de bakan olmuş. 2009 seçimlerinde ise başkan olmuş. Eşiyle birlikte (eşi senatör)maaşlarının %90’ını hayır kurumlarına bağışlıyorlarmış, 1987 model bir vosvosu varmış, onu kullanıyormuş. Bir köy evinde yaşayıp kendi yiyeceklerini yetiştiriyorlarmış.

Uruguay Sembolleri

Uruguaylıların bayrakları dışında bir sembolleri daha var. Elipsin içerisine yerleştirilen, eşitliği sembolize eden terazi, gücü temsil eden Montevideo tepesi, özgürlüğü temsil eden at ve bereketi temsil eden öküz ve arkalarından doğan, ülkenin yükselişini temsil eden mayıs güneşinin olduğu çizim. Çevresini de barışı temsil eden zeytin dalları sarıyor. Bunu vitray olarak meclis salonunun tepesindeki cama işlemişler. Hem Uruguay bayrağında hem de Arjantin bayrağında mayıs güneşi sembolü var, bu her iki ülkeye de İnka kültüründen yadigarmış.

Uruguay sembolleri

Tiyatro Solis, MontevideoTurdan aklımızda kalan bir nokta da grup içerisindeki Amerika’lı ve Kanada’lıların sohbetleri esnasında fiyatlardan dolayı şoke olmaları idi. İçimizden ah bir de Türkiye’yi görseniz diye geçirmişken benzin fiyatı konusuna geldiler, ne kadar pahalı diye. Sonra da bizdeki fiyatını sordular. Uruguay, bizim ülkemiz kadar pahalı değil ama ziyaret ettiğimiz en pahalı yerlerden biri.

Meclis turu sonrası tekrar otobüse bindik. Önce kıyı şeridine inip biraz etrafı izledik. Görülmesi gereken yerler arasında yer alan Soris tiyatrosunu dışarıdan bir gördük ama karşısında kalıcı şekilde kapanmış gibi duran Bursa İskender daha çok dikkatimizi çekti.

Montevideo Sahilinde

Tripadvisor’ın bir çok öneri lokantasının olduğu bir sokaktaki İspanyol restoranına gittik. Akşam yemeği servisine başlamalarına 15 dakika varmış. Oturalım bir masaya bekleyelim dedik, izin vermediler, biz de çıkıp gene bir et lokantasına gittik. Devasa bir tabak karışık et (bitiremedik), şarap ve tatlı 1350 peso tuttu, bu seyahatin en lüks yemeğiydi. Günü sahilde bira ile sonlandırdık.

Comment(1)

LEAVE YOUR COMMENT

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir