İlk Amerika Seyahatim (Buffalo)

Yaptığım seyahatleri yazmaya başlayınca ilk kez Amerika’ya gidişime dair, o yaşta günlüğüme tuttuğum notları da, aynen oldukları halleriyle (birkaç cümleyi aktarmadım sadece), sanal ortama aktarmaya karar verdim. Ablamın değişim öğrencisi olarak bir sene yurt dışında kaldığı sırada bizde kalan Annika’yı ziyarete, onun gidişini hemen takiben, ablam daha dönmeden, New York, Buffalo, Jamestown’a gitmiştim. Pek gezi yazısı gibi değil, paylaşmaktan çok sanal ortamda korumak için koyuyorum buraya.

Eylül 2011

25/07/1994

Hayatımın en uzun uçuşu. Sabahın 6:30’unda kalktım. On saat kadar evvel. Önce İstanbul’a bir uçuş. Yolda poğaçamsı birkaç şey verdiler yedim. İstanbul’a geldiğimde hiçbir sorun çıkmadı. Biraz Duty Free’lere baktım. Alınacak birçok şey var. (Yani bir çok koku) Umarım dönerken bolca param olur.

Kontrolden geçtikten sonra Serpil Barlas’ı gördüm. Şu an aynı uçaktayız ama o ön tarafta oturuyor. Uçağa binmeden önce gazetecilere poz verdi. Bileklerine kadar bir etek giymişti. Oturdu ve bu eteği dizinin üzerine kadar çekti. Dirseğini üzerine koyup biraz daha yukarı doğru çekti. Bu şekilde fotoğraf çekildi. Yorumu sen yap.

Daha sonra uçağa bindik. Önce bir bira içtim. Yemekte tavuk vardı. Beyaz şarap içtim. Yemek sandığımdan iyiydi. Daha sonra The Chase filmini koydular. Çok iyiydi. Çok güldüm. Bu sırada bir domates suyu içtim. Şu an okyanusun üzerindeyiz. Sadece beyaz bulutlar gözüküyor ve Royce filmini koydular. Şimdi onu izleyeceğim.
…………
Film pek sarmadı. O yüzden yazmaya devam ediyorum. Birkaç detayı unutmuşum. İstanbul Atatürk hava limanındaki araçları, özellikle otobüsler çok ilginçti. Yarım otobüs boyundaki de vardı, iki otobüs genişliğindeki de. Otobüs normal boyda fakat aşırı genişti. Arka tarafında orta kapı genişliğinde bir kapı vardı. Otobüs aşırı büyük olmasına rağmen tıkabasa doluydu. Uçak çekme araçları omuz hizamda bitiyordu. Lastik boyları da aynı şekilde idi. Şoför lastik hizasında idi.

Şu anda bir vitne voşka içiyorum. Çok iyi hazırlanmış.
…………

Film sonlara doğru baya hızlandı. Hoşlanarak izledim. Biraz evvel de soğuk yemek verdiler. Dil, ton balığı salatası, pasta falan. Kısaca öğle yemeğinden daha iyiydi. Her içki ile kavrulmuş fıstık da verdiler. O yüzden hiç aç kalmadım. Yalnız müzik yayınında aynı kasetleri çevirip duruyorlar, sinir oldum. Birazdan New York’a ineceğiz ve uçak değiştireceğim.
………….
New York havalimanı da İstanbul’daki gibi. Tek fark birkaç katı olması. Örneğin sadece “C” bölümünde 114 kapı var. Continental airlines da baya büyük bir firma. Bunların hepsinde onların uçağı var.

Uçağım 1,5 saat rötar yaptı. Ayrıca oldukça da kötü bir firmaydı. Eve gelince hemen uyudum. Aşırı yorulmuşum. Yolda girdiğimiz SÜPER market karşısında bir şok bile ifade edemedim. Uykumda da ablam aramış. Beni uyandırmışlar. Çok yorgunum diyip tekrar yatmışım.

26/07/1994

Bugün beni ufak bir yiyecek marketine götürdüler. Migros’un birkaç katı büyük. Her şey hazır satılıyordu.
Kasetçiden Ozan’a Carcass aldım.

Akşam yemeğe Jared’ın kız arkadaşı geldi. Güzel kız doğrusu.

Gece ise Mrs Doubtfire’ı izledik.

Çok güzel bir evleri var. Çok sevdim.

Bu arada burada herkes çiğnediği sakızı yere atıyor. Rezil bir durum.

Kaseti aldığım yerde her tür kaset ve her grup vardı. Çok iyiydi.

Az ötesinde kitapçı da ise üç boyutlu resim kitabı satılıyordu. Çok saçma değil mi?

27/07/1994

Bu sabah önce o üç boyutlu resimleri görmeyi öğrendim. Süper bir olay.

Daha sonra gidip biraz basket oynadım. Şanssızlık hiçbir Amerika’lı ile oynayamadım. Nijaryalı, Arap v.b. ile maçlar yaptım. Yendim.

Akşamüstü Jared’ın çalıştığı yere gittim. Ufak bir hokey dükkanı. İlginç şeyler var.

Gece ise Jared’ın bir maçını izledim. Buz sahası buuuzzzz gibiydi. Dondum.

Pek kavgası, dövüşü olmayan bir maçtı. Sıktı. Yeni geldik ve şimdi yatıyoruz.

28/07/1994

Bugün kahvaltıyı Burger King’de ettik. Yaş ortalaması 62 ididiyebilirim. McDonalds ve Burger King’de yaşlılar için kampanyalar varmış. Ücretsiz kahve gibi.

Öğleden sonra Kızılderili müzesine gittik. Tam 400 senelik eşyalar vardı. Ne eski ama. Çok sıkıldım. Oradan milli bir parka gittik. New York’un bu kadar yeşil olduğunu bilmiyordum. Ayrıca orada bir baraj gölünde benim cüssemde balıkları besledik. Bu arada yolda geyik gördük. Güzel bir geziydi. Ama biraz yoruldum.

29/07/1994

Bugün nehirde kano ile dolaştık. Nehir karadan bir metre kadar aşağıda ve o mesafe çamur. Kanoya binebilmek için bu çamurdan geçtik. Kayarak, batarak.

Güçlükle kanoya bindik. Başladık ilerlemeye. İki kürek çektik ki ne görelim, bir merdiven. Sinir olduk.
Daha sonra Jared bir kaplumbağa gördüğünü söyledi. Geri dönüp baktık. Kaplumbağa değil rakunmuş. Yusyuvarlak bir şey, şişmanlıktan değil, şişmiş. Ters dönük olduğu için de kaplumbağaya benzemiş. Çevresinde sinekler. İĞRENÇ bir koku. Kısaca ölmüş.

Dönüşte merdivenlerden çıktık. Orada bir masa vardı. Orada öğle yemeği yedik.

Akşam yemeği için eve büyük bir pizza geldi. Çok güzeldi doğrusu. Gece ise dondurma yemeğe gittik. O da iyiydi.

30/07/1994

Bu sabah felaket bir yağmur vardı. Annika ve annesi kermese gittiler. Biz üç erkek evde kaldık. Gidip film kiraladık. Ben de Chicken McNuggets yedim, çok güzeldi.

İlk film benim filmim. White man can’t jump. SÜÜPPER basketbol oynuyorlar. İkincisi Pet Detective. Sapır saçma bir filmdi. Last Action Hero’yu ise izleyemedik. Herkes yattı. Kısaca boş bir gündü.

31/07/1994

Bugün gündüz havuza girdik. Akşamüstü Anika’nın kuzenlerinin evine gittik. Bol bol basket oynadım. Gece ise Cool Runnings filmini izledim.

01/08/1994

Bu sabah Mr ve Mrs Limberg gittiler. Dört gün evde yalnızız.

Sabah Last Action Hero’yu izledim. İyi filmdi. Sonra Jared’la beraber Jared’ın kız arkadaşının göldeki evine gittik. Kız burada değil. Bizi de ailesi davet etti.

Sürat motorunu aldık, su kayağı yaptık. Yani yapmaya çalıştık. Oldukça iyiydi. Çok zevkliydi.

Geceleyin ise Sliver filmini izledik. Çok açık bir film.

02/08/1994

Bugün hiçbirşey yapmadık. Geri dönmek istedim.

Geceleyin bir herifle çalıştım. Bu ülkede kurallara uymayan tek kişi o olsa gerek. Süper kafa bir adam. Kimse 90 km olan hız limitini aşmazken, o 150 km’yle gidiyor. Araba spor, müzik Megadeth, Ozzyi Metallica, White Zombi vb. İyide muhabbet kurduk. Süper eğlendim.

03/08/1994

Bugün yine su kayağı yapmaya gittik. Bu sefer başardım. Yalnız kneebording’i başaramadım. Akşam ise Jim (dünkü çocuk) ile beraberdik. İlginç bir şey olmadı.

04/08/1994

Bütün gün evdeydim. TV izledim. Free Willy filmini örneğin. Yalnız asıl olay USA-İspanya maçı idi. Çok güzel maçtı. İspanya süper oynadı. Sadece 115-100 yenildi. Ama asıl galip onlardı.

05/08/1994

İtalya’dan gelecek kızı Kanada, Toronto hava limanından karşılamak gerekiyordu. Kanada’ya gittik. Beni içeri almadılar. Türklerin vize alması gerekiyormuş. Bu halimle girmek için 125$ ödemeliymişim. Var mı bende o göz.

Anında bir ters U dönüşü, doğru alışveriş merkezine. Bayan Limberg ve ben alışveriş ettik. Onlar gitti. Alışveriş merkezi Galeria gibi biryer. Yalnız Warner Bros, Hollywood Studio gibi ilginç dükkanlar var. Öğlen Filer-o-fish yedim.

Akşam Jared’ın hokey maçına gittik. 11-0 yendiler. Jared çok güzel oynadı. Şu anda saat 2:00 am ve ben yatacağım.

06/08/1994

Bugün gidip golf oynadık. Mini golf. Oldukça iyi oynadım. Biraz alışveriş yaptım. Başka birşey yapmadım.

07/08/1994

Bugün önce Jared’ın hokey maçına gittim. Bu sefer 10-0 yendiler. Son lig maçı idi. Playoff’a kaldılar.
Sonra Niagara şelalelerine gittik. Muhteşem bir yerdi. Bir tekne ile şelalelerin ortasına gittik. Harika bir olaydı.
Çok yorucu bir gündü. Ama deydi.

Niagara şelalelerinden saniyede 2,5 milyon litre su aktığını öğrendim.

08/08/1994

Gündüz bir şey yapmadım. Ama gece gidip basket oynadık. Rezalettim. Kısa maçlar yaptık ve arada çok boşluk bıraktık. Bir türlü ısınamadım. Gene de iyi geceydi.

09/08/1994

Akşam USA-Avusturya maçı vardı. Bu sefer Dream Team çok iyi oynadı ve bayağı fark attı. Çok güzel maçtı.

10/08/1994

Artık dönüş vakti geldi. Ven ben hazırlığımı yapıyorum. Yarın sabah bitecek. Geceleyin USA-Porto Ricomaçı vardı. Dream Team acaip şov yaptı. Elliden çok fark attılar zaten. Acaip gaza geldim.

11/08/1994

Sabah 11 gibi yola çıktık ve Buffalo’ya geldik. Son kez McDonalds’a gittim.
Newyork’da uçak değişimi yaptım ve şu anda İstanbul yolundayım.

12/08/1994

Salimen evime vardım ve doğru Çeşme’ye geldim. Ablam Ankara’da ve onu henüz görmedim. Yarın akşam geliyor. 35 saattir uykusuzum ve uyuyacağım. Amerika maceram böylece bitti.

Ağustos 1994