1. Home
  2. Mekanlar
  3. Hindistan
  4. Delhi
  5. Hindistan İzlenimleri – 1

Hindistan İzlenimleri – 1

0

23 Kasım 2003

İstanbul’dan Delhi’ye giden uçağımızın beş saatlik rötarı nedeniyle oldukça yorucu bir hal alan yolculuğumuz, saat farkının da etkisiyle, ertesi günkü programımızı biraz zora sokmuştu. Günün ilk saatlerinde Hindistan’a varıp, düzgün bir uyuma şansı bulmayı beklerken günün başladığı saatlerde varabildik havaalanına.

Uçaktan iner inmez çöp ve tütsü karışımı bir koku karşıladı bizleri, hemen kapının karşısında da, yüzünde kocaman bir gülümseme ile, başı sarığa benzer (ama kısa), turuncu bir bezle sarılı bir güvenlik görevlisi duruyordu, kültürler ve inanışlar arasındaki saygıyı bize anımsatır şekilde. Sihler vücutlarındaki kılları ömürleri boyunca kesmiyorlar ve içini saçlarıyla doldurdukları sarıklarını da çıkarmıyorlar. Dünyanın en büyük dinlerinden biri ve hinduizm ile islamiyetin karışımı.

Pasaport kontrolü için zikzaklar çizerek ilerleyen, genelde bankalarda bulunan, takılıp çıkarılabilir iplerin arasında sırada beklerken tahminen Arabistan’dan gelen uçak alana indi ve yarı arap yarı hintli birçok kişi bulunduğumuz alana girdi. Sıra sıra çekilmiş iplerin yarattığı yolda yürümek yerine, iplerin altından geçmeyi tercih eden grup öncelikle bir iki sıra ipi devirdi. Sıranın sonuna ulaştıklarında ise sıraya girmek yerine ilerlemekte oldukları istikamette, sıraya dik şekilde ilerlemeye devam ettiler. Bu hareket diğer insanları da harekete geçirdi ve ben kendimi pasaport işlemi yapılmakta olan birinin omuzunda buldum, sırtımda ise kucağında ağlayan çoçuğuyla bir hintli. Birbirimizin önüne omuz sokarak sırayı kapmaya çalıştık ve yaklaşık 10 dakikalık boğuşma neticesinde görevlinin önüne vardım ve yanımdaki hintliden hızlı davranıp pasaportumu görevliye uzattım. Görevli işlemlerimi yaparken yan taraftaki kontrol noktasında işindeki ilk dakikalarını geçirmeye başlayan (tahminen torpilli) görevliyi izliyordum. Yanındaki başka bir görevli yapması gerekenleri anlatıyordu. Hayatında ilk defa bilgisayar gördüğü son derece aşikar olan görevli klavyede harfleri bulmak için uğraşırken ülkeye giriş yapmaya çalışan kişinin de sabır seviyesini zorluyordu.

Hint OtobüsüHintlilerin sabır ve sakinliğine hindistana ilgi duymaya başladığım yaşlardan beri hayranım. Hayranlık duyduğum diğer nokta ise sürprizlere son derece açık bir ülke olması. Bu pasaport kontrolü de sanki bana Hindistan’a hoşgeldin diyordu. Beş saat rötarla ve yorgun. Neye yarar? Ben buraları görmek için senelerce bekledim ve sonunda tüm sürprizlerle karşılaşmaya hazırım.

Pasaport kontrolünden çıktığımızda burunlarımız ülkenin kokusuna alışmaya başlamıştı. Önce bavullarımızı, sonra aynı uçakla geldiğimiz rehberimizi beklemeye başladık. Sabrımız bir kez daha sınanmaya başlanmıştı. Çoğu, elimizdeki doları Hindistan parası rupi’ye çevirmeye çalışmakla geçen, yaklaşık yarım saatin sonrasında rehberimiz pasaport kontrol bölgesindeki son kişi olarak, işe yeni başlayan görevlinin kontrolünden geçip yanımıza geldi, sıkılmış bir ifadeyle.

Hint Parlemento BinasıHavaalanını terk edip otele gitmek için bizleri bekleyen otobüsümüze yönlendik. Bavullarımızın yerleştirilmesini takip ettikten sonra otobüse bindik. Kapıda boyunlarımıza geçirilen çiçek halkalarını alçak gönüllülüğümüz gereği yerimize oturmadan başımızdan çıkardık. Daha sonra yollarda, henüz üretimi tamamlanmamış hallerini görüp durumunu anladığım, bu ilginç otobüsten biraz bahsetmeliyim. Tabii ki sağdan direksiyonlu. Şoföre ayrılmış bölüm sadece bir koltuktan ibaret değil. Otobüsün ön bölümündeki yaklaşık iki üç metrelik kısmı, yolcuların görüşlerini kısıtlamayacak şekilde büyük camlı ve kapılı bir ahşap duvarla ayrılmış. Odacığın sağ tarafında şoför koltuğu ve arkasında buzdolabı, sol tarafında ise bir divan bulunuyor. Orası da yardımcısı için. Bir milyar nüfusa iş olanağı yaratmanın pek kolay olmadığını hatırlıyoruz. Araçlar önden motorlu, fabrikadan ön panel, şoför koltuğu ve şase olarak çıkıyor. Aracın kamyon mu otobüs mü olacağına bu aşamadan sonra karar veriliyor. Öndeki bu oda ise sürücümüze bir ev sağlamak dışında, bizleri de motor gürültüsünden biraz olsun uzak tutuyor. Rehberimizin, Delhi trafiğinin karışıklığı ve kuralsızlığı, hazırlıklı olmamız gereği uyarısıyla gidiyoruz otele.

Hemen kahvaltı edip (neredeyse tipik ingiliz kahvaltısı diyebilirim, yumurta, sosis, fasulye – biz daha çok meyvelere ilgi gösteriyoruz) biraz olsun uyukladıktan sonra Yeni Delhi turumuz için tekrar otobüste toplanıyoruz. Turun kalan bölümünde bizleri hemen hiç yalnız bırakmayacak olan hintli rehberimizde burada bizlere katılıyor.

Hint Yılan OynatıcısıParlemento binasının ve devlet başkanının konutunun olduğu şehir merkezinden başlıyoruz turumuza. Heryer yemyeşil, sonradan anlıyoruz ki bu gür bitki örtüsü ülke çapında yaygın. Rehberlerimiz bizi Hindistan ve Delhi tarihi konusunda bilgilendiriyor. 9 Kent kurulmuş tarih içinde bu bölgede ve bizde olduğu gibi üstüste değil, yanyana kurulmuşlar. 14 milyon nüfuslu, Kalküta ve Mumbai’den (eski adıyla Bombay – ingiliz etkilerini silme amacıyla ismini değiştirmişler) sonra Hindistan’ın en büyük üçüncü şehir olan Delhi oldukça geniş bir alana yayılmış durumda, yüksek binalara da pek rastlanmıyor. 1911 yılında İngilizlere karşı çıkan ayaklanma, özgürlük mücadelesi sırasında İngilizler başkenti Kalküta’dan Delhi’ye taşımışlar. Bu dönemdeki olaylar sırasında 85000 kişi hayatını kaybetmiş. Bunların anısına yapılan “India Gate”de oldukça görkemli.

Bir sonraki durağımız “Birla Mandir (Laxmi Narayan)” tapınağı oluyor. Tapınağın hemen karşısındaki sokak berberi ve yılan oynatıcısını izliyoruz bir süre. Yılan oynatıcısı hemen bahşiş talebinde bulunuyor. Tapınağa giriyoruz ve ayakkabılarımızı çıkarmamız isteniyor. Uyuyoruz bu isteğe ve mermere benzeyen tabanda biraz da ayaklarımızı üşüterek dolaşıyoruz bu hindu tapınağını. Tanrı Vishnu’ya atanmış ve Hindistan’ın zengin iş adamları tarafından yaptırılmış. Bu tanrının ölüm ile doğum arasını yönettiğine inanılıyor. Ayrıca dünyayı kötülüklerden korumak için çok defa dünyaya geldiğine de. Elindeki diski kötü insanlar üzerinde kullanıyor. Tapınağın heryerinede vahşi içerikli resimler işlenmiş.

LEAVE YOUR COMMENT

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir