Filipinler’de Balayı – Filipinler Gezisi Notları 7
Kış ortasında sıcak bölgelere gidince, seyahat planımıza 2 günlük deniz, kum molası eklemekten hoşlanıyoruz. Bu seyahatimizde de bir Filipinler’de balayı arası olsun istedik. Filipinler gezi planı üzerinde çalışırken bu balayı tadında dinlenmeyi Bohol adası dolaylarında yapmanın planımıza en uygun alternatif olduğunu gördük. Bölgeyi araştırınca da Panglao adasının Filipinler’de balayı için zaten biçilmiş kaftan olduğu ortaya çıktı.
Bohol Beach Club’a Varış; Filipinler’de Balayı
16/02/2016
Biraz araştırma yaptıktan sonra Bohol Beach Club ile irtibata geçtik, bizi misafir etmekten mutluluk duyacakları bildirmeleri çok hoşumuza gitti. Bohol adası turu sonunda kendimizi otele bıraktırdık. Seyahat öncesinden iletişimde olduğumuz Belle bizi karşıladı. Birlikte kısa bir gezinti yaptık otelde. Bohol’da kurulan ilk bu tip otel Bohol Beach Club’mış. Arazileri çok daha büyükmüş en başta, sonradan alanın yarısını satmışlar. Tesiste 88 oda ve 10 villa varmış. Herhalde Antalya’da benzer boyutlu bir araziye 500 oda kondururlar.
Akşamüzeri saatiydi, odamıza eşyalarımızı bırakıp sahili indik. Beyaz kumlar, palmiyeler ve geniş alana yayılmış az sayıda insanın verdiği özel olma duygusu, Filipinler’de balayı için bu nedenle Bohol Beach Club son derece uygun.
Otel doluluğu yüksekse akşamları açık büfe kuruyorlarmış, biz gittiğimizde vardı ama biz menüden sipariş etmeyi tercih ettik. Yemek sunumları son derece şıktı, porsiyonlar da büyük. Filipinler’de ne yenir hakkında ayrıca yazacağım. Son derece kaliteli ve keyifli canlı müzik olduğunu da belirtmeliyim.
Otelin bir oyun salonu da var, biz yemek sonrası kendimizi oraya attık. Dart, bilardo, pinpon ve birkaç masa oyununun yer aldığı mekanda televizyonda da sürekli eğlence videoları dönüyor, kamera şakaları, Mr Bean skeçleri gibi. Biralarımızı sipariş edip bilardo masasındaki tüm yeteneksizliğimizi ortaya koyduk.
Resifler’le Buluşma; Filipinler’de Balayı
17/02/2016
Bohol beach club’da kalan tüm konuklar ücretsiz olarak cam tabanlı tekneden de yararlanabiliyorlar. Biz de önceki akşam Belle ile konuşup sabah tekneyle çıkma konusunda sözleşmiştik. Saat kurduk kalktık, kahvaltıya gittik. Hava rüzgarlı ve kapalıydı. Kahvaltı esnasında Belle gelip tekne turunu iptal etmek durumunda olduklarını bildirdi, bu sırada yağmur da başladı. Filipinler’de balayı için yanlış günleri seçmiş gibiydik.
Buralarda hava çabuk dönüyor, yağmur indirdi, bulutlar ufaldı ve kaçıştı. Tekneyle çıkamamıştık ama saat 10:30’da bu sefer kanoların tepesindeydik. Otelin o uzun beyaz kumsalından yüzerek de resiflere erişilebiliyor, ki zaten sonrasında öyle de yaptım, ama önce biraz enerji tasarruflu gezinelim istedik. Öbeklerin üzerine gidip sırayla suya dalıyorduk, birimiz kanoyu tutarken diğerimiz yüzüyordu. Rengarenk resifler, ufak ufak balıklar ve çokça deniz yıldızı vardı.
Öğle saatlerinde odaya döndük, tam duş almışken telefon çaldı, “cam tabanlı tekneyle gezmek isterseniz şu an müsait” dediler. E hemen atladık tabi. Yaklaşık 20 dakikalık bir tur yapıyorlar, biz yaşlarda bir çift daha vardı, vücutlarının bir tarafı yara içerisindeydi, birkaç gün önce motosikletten düşmüşler. Açıkçası, resiflerin tepesinden yeni dönmüş olduğumuz için suyun altından çok, Filipinler’de balayı için seçtiğimiz bu güzel tesisin görünümü ilgi çekiciydi.
Kum, Hamak, Deniz Yıldızları; Filipinler’de Balayı
Tekne turu sonrası eşim iki palmiye arasına, denize paralel konuşlanmış hamaklardan birinde şekerleme yapmaya koyuldu, ben de maske ve şnorkelimi taktığım gibi resiflerin yanına yollandım. Kıyıdan yüzerken işin şekli biraz değişti, akıl almaz miktarda deniz yıldızı vardı. Kano ile dolaşırken de görmüştük ama resiflerin daha seyrek olduğu kıyıya yakın bölümde adeta resiflerin yerini deniz yıldızları almıştı. Hayatım boyunca daha çok deniz yıldızını tekrar göreceğimi sanmıyorum.
Akşam üzeri saatlerinde odamızın önünde başladığımız içki çerez keyfimizi, güneşin de etkisini azaltmasıyla beyaz kumların üzerine taşıdık. Filipinler’de balayı yapmaya niyetlenen herkese tavsiye; aman güneş kremi sürmeden dolaşmayın ortalıkta, perişan durumda insanlar gördük.
Akşam yemeği sırasında bu sefer başka bir grup canlı müzik yapıyordu, biz yine alakart yemek sipariş etmiştik, bu sefer sunumlar daha da şıktı. Filipinler’de balayı oteli deyince aklınıza her şey dahil sistem gelmesin, bizim dışımızda pek bi ülkede yok o yöntem, zaten özel hizmet almak istiyorsanız da kaçınmalısınız. Bohol Beach Club’da yeme içme elbette ki şehir merkezlerine göre fiyatlı, ancak şöyle bir örnek vereyim, büyük boy, yüksek alkollü bira 90 php (yaklaşık 5,5 tl). Biz de yemek sonrası bilardo oynarken buz gibi bira içiyorduk.
Geceleyin sahilde de yürüyüş yaptık, deniz gitmişti. Gelgit konusuna ilk kez Tanzanya seyahati arasına sıkıştırdığımız 2 günlük deniz-kum-güneş bölümünde gerçek anlamda denk gelmiştik. Mekanda gece trafo patlaması nedeniyle elektrikler kesilmişti. Bacanağı gece klimasız odada hararet basmış, gecenin bir vakti denize girmeye gitmiş, denizin ne kadar uzakta olduğunu bile göremeyip geri dönmüş. Deniz ertesi gün öğle saatlerine doğru geri gelmişti. Ayın evrelerine göre saatleri değişiyor, biz Filipinler’de balayı molası vermişken gece gidip sabah erken saatte geri gelmişti. Deniz gittiğinde denize giremiyorsunuz elbette ama geride bıraktıklarını görmek de keyifli bir tecrübe.
18/02/2016
Bohol Beach Club’dan ayrılacak olmanın verdiği hüzün vardı üzerimizde, bir de ne yazık ki memleketimizden keyifsiz haberler geldi. Kahvaltı sonrası otelin aracı ile Tagbilaran iskelesine geçtik (600 php). Belle, Cebu’daki trafik konusunda bizi uyardığı için 09.20 feribotuna bilet almıştık. Kişi başı 20 php liman harcı ödedik. Limanda kör müzisyenler canlı müzik yapıyorlardı, hava yağmurlu ve kapalıydı, arkamızdan ağlıyordu.
Feribottan inince havalimanına gitmek üzere taksi kuyruğuna girdik. Sıradakilere fahiş fiyata, ama sıra beklemeden hizmet teklif eden korsan taksiler de var. 2-3 dakika kadar beklediğimiz sırada önümüzde duran teyzeye sorduk, o da havalimanına gidiyormuş, ortak gidelim dedik, o da kabul etti. Filipinli teyzemiz, bir üniversitede İngilizce öğretmeniymiş bir seminerden dönüyormuş. Trafik ciddi sıkışık olunca bolca sohbet ettik, konuşulanlarından bazılarını Filipinler gezisi notları başlığı altında ayrıca anlatacağım. Burada sadece taksicinin ingilizcesinin, ingilizce öğretmeni teyzeninkinden daha iyi olduğunu ve teyzenin taksi parasını bize ödetmediğini belirteyim, biz de bir nazar boncuğu ile teşekkür ettik.
El Nido’ya hayli farklı bir uçuş tecrübesi ile geçtik, detayları hazırlayacağım El Nido gezi rehberi yazımızda paylaşacağım.
Balayı için süper bir destinasyon 🙂
Masmavi bir deniz, beyaz kumlar…
Balayı tadında yaptığımız molalar içerisinde en güzeli buydu 🙂