Orlando’nun akla tema parkları ile geldiğini belirtmiştim, Universal Studios bunların en meşhur ve en büyüklerinden. Aslında iki parktan oluşuyor, biri film stüdyoları odaklı Universal Studios Florida, diğeri daha çok sürüş (thrill rides) odaklı Universal’s Islands of Adventure. İkisini birden tek güne sığdırmaya kalkmak pek akıllıca değil, ayrı günlerde değerlendirmek gerek. Bizim ise ayıracak tek günümüz olduğu için birini seçmemiz gerekti, Universal’s Islands of Adventure’ı seçtik. (Not: Bir de Universal’s Volcano Bay adlı su parkı var, az ötede)
Universal Studios biletleri ucuz değil ve asla kampanya, indirim yapmıyorlar. İndirimli Universal Studios bileti almanın gördüğümüz kadarıyla tek yolu var, devre mülk satış sistemlerinin promosyonlarından yararlanmak. Bu firmalar orijinal fiyata bileti alıp, ciddi indirimli fiyata size satıyorlarmış. Şartları ise yaklaşık 2 saat süreceği söylenen bir devre mülk satış etkinliğine katılmanız. Size ev satmaya çalıştıktan sonra, o güne ait biletleri teslim ediyorlar. Biz vakit kaybetmemek için bunlara katılmadık.
Universal Studios Girişi
31 Ağustos 2017 Perşembe
Güne, konakladığımız evde sandviç ve noodle ile kahvaltı yaparak başladık, Universal studios gişelerinde vakit kaybetmemek için otel lobisindeki “concierge” masasından biletlerimizi satın aldık. Universal’s Islands of Adventure bilet fiyatı kişibaşı 118 dolar. SeaWorld tema park gezimiz sırasında sürüşlerlerden (ride) keyif almamış olan ebeveynlerimiz Universal’s Islands of Adventure turumuza katılmama kararı almışlardı. Dört kişi yollandık.
Universal Studios otoparkından, tema park gidişine gitmek bile hem zaman alıcı hem de yorucu. İki tema parkın otoparkı ortak ve otopark çıkışında bir çok restoran, sinemalar ve gösteri alanlarının yer aldığı Universal City Walk bölüme ulaşıyorsunuz önce. Buradan iki kanada ayrılıp iki parka ulaşıyorsunuz. Bu iki park, uzak bölümlerinden birbirlerine Harry Potter treni ile bağlanıyorlar. Biz bu girişteki uzun bölümü geçip, bilet kontrolünü aşıp Universal Studios Islands of Adventure’a ulaştığımızda tuvalet ve su molası verme ihtiyacı duyacak kadar yorulmuş ve terlemiştik.
Tema Park Gezi Önerileri
Sea world hakkındaki yazımda geçen bölüme burada da değineyim;
- Rahat ayakkabılar, sandaletler giyin;
- Islanma ihtimaline karşı yedek t-shirt ve kağıt mendil bulundurun,
- Orlando son derece nemli ve sıcak bir bölge, şapka ve güneş kremi hayat kurtarıcı olabilir,
- Tema park içerisinde sıklıkla ücretsiz içme suyu bulacaksınız,
- Yemek için çokça para ve zaman harcamak istemezseniz, siz de bizim gibi sandviç hazırlayın.
Universal Studios Islands of Adventure da, Sea World’de olduğunun aksine büyük çaplı, günde bir kaç kez tekrarlanan gösteri miktarı hayli sınırlı. Bu nedenle Universal studios gezi planını yapmak çok daha kolay. Saat yönünde ya da tersi istikamette tema parkı dolaşmak. Biz saat yönünü tercih ettik.
İlk eğlence sürüşü The Incredible Hulk Coaster oldu. Yarım saate yakın sıra beklememiz gerekti. Sıra beklerken acaba express geçiş hakkı için ilave ödeme yapsamıydık diye de düşündük. Hulk’un gücünü hissettirmek için hazırlanmış eğlence treni, bir top ağzından dışarıya fırlatılmanız şeklinde aniden ve yüksek yerçekimi etkisi ile başlıyor. 67 kilometreye ulaşan hızıyla koltuğa yapışıyorsunuz.
İkinci durağımız Doctor Doom’s FearFall adlı dik fırlatan ve bırakan oyuncak oldu. Adrenalin seviyesi çok düşük olmasa da pek sarsmayan bu oyuncağa, bu cihazlar konusunda hayli tedirgin olan eşim de bindi. Daha koltuklara oturduğumuzda heyecandan nefes nefese kalmıştı. Yüksekçe ivme ile yukarı fırlatıldık ve serbest düşüşe bırakıldık. Bana göre çok kısa süren eğlence eşimin neredeyse kalp krizi geçirmesine neden olacaktı. Açıkçası Las Vegas gezisinde bindiğim Big Shot bundan daha heyecan vericiydi.
Sıradaki durağa giderken de karşımıza çıktı, parkın bir çok yerinde de; süper kahraman ya da çizgi film karakteri kostümü giymiş görevliler birlikte fotoğraf çektirmek için bekliyorlar. Elbette çocukların ilgi odağı oluyorlar. Spider Man favorilerden ancak biz onun The Amazing Adventures of Spiderman adlı üç boyut videolu sürüşüne girmedik.
Islak Turlar, Universal Studios
Dudley Do-Right’s Ripsaw Falls sıradaki sürüştü. Sulu bir sürüş içeriyordu ve sürüşü tamamlayan herkes sırılsıklam çıkıyordu. Biz tercih etmedik ama yeğenimiz çok istedi binmeyi. 45 dakika bekleme süresi verilen binişte ana kızı terk edip bir sonraki binişe gittik. Binişi gerçekleştirip geri döndüğümüzde ablam hayli sıkılmış ve meraklanmış şekilde hala bekliyordu, bekleme süresi olarak 70 dakika verilmeye başlanmıştı. Sırılsıklam yeğen, son derece mutlu şekilde ancak 1 saatten uzun süre sonra dönebilmişti.
Biz ablamları bırakıp Skull Island Reign of King binişine gitmiştik. 20 dakika bekleme süresi bildirimi vermesine rağmen yarım saatten uzun sürdü sıranın bize gelmesi. Bekleme salonunun bile son derece ilgi çekici olduğunu belirtmeliyim (filmi Amerika seyahati dönüşünde uçakta izledik). Hayli karanlık bir ortam, hareketli mankenler, çakan ışıklar… Sonunda bir otobüse biniyorsunuz, sıra sıra bankları olan, binerken üç boyut gözlüğü dağıtıyorlar. Dışarıdan, açık havadan kısa bir dolaşıp tekrar kapalı alana giriyor araç. İçeride bir kaç yerde, sağlı sollu dev ekranlar arasında üç boyutlu görüntüleri izliyorsunuz, düşme efektleri olarak hava üflüyorlar, kan sıçramalarını temsilen su fışkırtıyorlar. Önerimdir, parkın en keyifli sürüşlerinden biri.
Sandviçlerimizi yiyip kısa ara verip Jurassic Park River Adventure’a girdik hep beraber. 20 dakika kadar sıra bekledikten sonra. Sandallarla, dinozorların tanıtıldığı bir keyifli sürüş sonunda T-rex’le birlikte heyecan arttı ve dinozorun ağzına düşmeden hemen önce dik bir düşüş ile ıslanıp turu bitirdik.
Harry Potter; Universal Studios
Harry Potter bölümü, kasabası sıradaki bölüm olmuştu. Film serisini izlememiş olsam da bu bölüm çok hoşuma gitti. Şato, kule ve okul’un yer aldığı bölümün içerisinde yer alıyor buradaki sürüş, Harry Potter and The Forbidden Journey. Dörtlü, kütüphane bankı gibi, yanınızdakileri görmenize engel yüksek kenarlıklı yerlere oturuyorsunuz, sistem durmadığı için yürüyen bant üzerinde bunu yapıyorsunuz. Sonra sistem size, ucunu bucağını görmediğiniz dev ekranlar karşısında, hareketli bir simülasyon sürüşü yaptırıyor. Yer yer ters dönüyorsunuz, Harry Potter ile beraber süpürge üstünde uçuyorsunuz, yer yer hareketli maketlerle karşılaşıyorsunuz. Önerimdir, çok keyifli, üstelik sıra yok derecek kadar azdı.
Sistem Açığı
Biniş noktasında çocuklu ailelerin kullanabilmesi için “child swap” yani çocuk değişim odası var. Ebeveynlerden biri çocukla bebekle beklesin, diğeri sürüşü tamamlayınca bekleyen kişi tekrar sıra beklemesin diye. Biz yeğen için değil yanımızdaki çanta için kulandık bu alanı. Ancak turdan da keyif alınca tekrar binmek için kullandık.
Pek fazla kontrol yok bu alanda, sürüş inişi ile binişi arasında yer alıyor. Eğer sürüşten keyif aldıysanız, iner inmez sanki bir tanıdığınız varmış gibi bu alana girip, diğer taraftan tekrar girişe geçebilirsiniz. Özellikle 3 ya da daha çok kişiyseniz bu alanı kullanmak daha da kolay olacaktır.
Harry Potter tarafında, ters takla bile attırmayan, basit bir radar da vardı çocuklara yönelik; Flight of the Hippogriff. Hareketli, adrenalini yüksek binişleri tercih etmeyen eşim bunu istedi. Biz de onu kırmadık, ona da bindik.
En Heyecanlı Sürüşler
Harry potter bölümünün arka tarafında ise kırmızı ve mavi renklerle işaretlenmiş, Dragon Challenge ismindeki binişler vardı. Biniş noktaları ortak ve neredeyse hiç sıra olmayan iki sürüş, Universal Studios Islands of Adventure’ın en büyük sürüşleri. Çantayı eşime teslim edip bu sürüşlere yöneldik. Uyarı: cepte cep telefonu ile almıyorlar.
Son derece hızlı, ayaklarınızın bir yere basmadığı, bir çok kez başaşağı duruma geldiğiniz sürüşler parkın açık ara en heyecanlı ve benim için en keyiflileri oldu. Önerimdir, sıra da olamayınca üstüste 3-4 kere bindik bu birbirine hayli benzer iki sürüşe. Adları Chinese Fireball ve Hungarian Horntail.
Harry Potter bölümü hakkında son olarak, köy içerisinde, satın alacağınız büyüvü çubukları ile bir çok nesneye komut gönderebiliyorsunuz. Çocuklar kendilerini gerçekten büyücü zannederek (hatta bazıları büyücü kıyafetleri içerisinde) geçiriyorlar zamanlarını
Universal Studios Islands of Adventure Gösterileri
Parkın son kısımlarına gösteriler kalmış, eşim ve ablamın pilleri de sona dayanmıştı. Ablam, yeğeni bize teslim edip parkın girişindeki kahvecilere gitti. Eşim ise büfenin birinde soğuk bir içecek molası vererek kendine gelmeye çalıştı.
Gittiğimiz ilk gösteri günün sadece belirli saatlerinde gerçekleştirilen The Eighth Voyage of Sindbad oldu. Hayli nemli ve sıcak bir amfi tiyatroda gerçekleşen gösteri açıkçası başlamak bilmedi. Seyircilere roller atamak ile hayli vakit geçirdiler. Gösteri başlar başlamaz yeğenim “dayı çocuklar için bu” dese de 5 dakika kalalım dedim. Sahnede bazı efektler olsa da seviye artmadı, daha uzun sabredemedik.
Poseidon’s Fury gösterisine de girmek istediğimde (aslında bir gösteri olduğunu da bilmiyordum) diğerlerinin yüzünde heyecan okunmuyordu ama katıldılar. Kapalı ve klimalı ortamda, ilk odaya kabul edildiğimizde bunun bir gösteri olduğunu anladık, ilk başta teatral kısım çok tatmin etmese de kalite giderek yükseldi. Mekanda oda oda gezdirilirken çok keyifli efektlere tanık olduk, Poseidon ile kötü tanrının savaşını anlattıkları bölümde suyu bile yaktılar. Önerimdir.
Son bölümü çocuklara yönelik hazırlanmış parkın çıkışında ablamla buluşunca ben son kez Hulk binişine yöneldim. Sıra olmadığını görünce de tekrar bindim. Enerjilerinin sıfırlandığını belirten kadınlarımız konu Amerika’da alışverişe gelince birden bire enerji yaratıverdiler.
Comment(1)