Denizde Seyir
02.02.2016
Bugün tüm gün denizdeyiz. Bir sonraki durağımız Aruba olacak. Dide sabah gemide bugün özgür olmak istediğini, kendisini tanımayacağımızı, bütün günü kendi başına geçireceğini ve bizimle akşam yemeğinde buluşacağını deklare etti. Hatunda özgüven tavan! Sabah 7 itibariyle kalkıp üstünü giyindikten sonra odamızı terk etti. Grubun geri kalan üyelerine de Dide’yi görürlerse iyi olduğundan emin olmalarını ama kendisini tanımamazlıktan gelmeleri gerektiğini ilettim. Tabii ki herkes son derece şaştı bu işe… Ama yapacak bir şey yok 🙂 Gün içinde ara ara kendisini gördüm, gören diğer kişiler de bana bilgi verdiler 🙂 Günümüzü iskambil oynayarak, güneşlenerek, kitap okuyarak geçirdik. Akşam saat 20.30 da 14. Katta ki açık havuzda film gösterimi oluyor. Movies Under Carabian Stars başlığı ile :9 Dide ile en büyük keyfimiz bu saatler. Filmi beğenmez ya da üşürsek saat 21.00 de başlayan tiyatro gösterisine gidip bakıyoruz. Zaten bunlar bittiğinde sürünerek odaya gidip yatıyoruz. Odamıza gelen uyarı ile gece saatlerimizi 1 saat ileri aldık.
Palm Beach, Aruba
03.02.2016
Sabah erken saatlerde Aruba’ya vardık. Bugün ben scuba yapmak istediğim için annem babam ve Dide’den ayrı bir gün geçireceğim. Babamlar ise altı cam bir tekne ile yapılan bir tura katılacaklar. Kahvaltımızı ettikten sonra ben saat 08.30 gibi gemiden ayrıldım. Limana indiğimde bir bilgilendirme masasından scuba ile ilgili bilgi istedim. Aldığım bilgi doğrultusunda limanın hemen karşısına geçip bir otobüs kartı alıp Palm Beach’e doğru yola çıktım. (Arubus’ın 10 numaralı otobüsüne binmek üzere gidiş dönüş 4USD ödedim)
Palm Beach anlatılmaz yaşanır… Bembeyaz kumlar, beyaz mavi turkuaz bir deniz… Göz alabildiğine sahil. Sahile giriş noktamdan biraz ilerilere doğru yürüdüm. Her yerde şezlong ve şemsiye kiralanıyor. Su sporları, tekne turları vs… Aruba’da sahiller herkesin. Kimse “burası benim giremezsin” demiyor. Ama şezlong ya da şemsiye kullanmak istersen bir ücret ödeniyor. Ama havlunu serip tabii ki kumlara uzanabiliyorsun. İşin en enteresan tarafı (bana göre) sahilde 1 tane boş şişe, bisküvi kağıdı, sakız, yemek artıkları vs. hiçbir şey yoktu. Eminim ortalığa birkaç Türk ve birkaç Arap salınırsa leşi çıkar oranın da… Sakın ha gitmeyin! Gidecekseniz de çöpünüzü çöpe atın!
Şnorkel, Aruba
Scuba fiyatlarının tek dalış için 85-100 USD olduğunu öğrenince nedendir bilinmez bu fikir bana acayip soğuk geldi bir anda. 🙂 Ben de maske şnorkel yapmaya karar verdim. Yaptığım araştırma sonucunda en uygun turun 2 saatlik bir tur olduğunu, teknenin altının cam olduğunu ve içeceklerin ücretsiz olduğunu öğrendiğim bir tura gitmeye karar verdim. Bu turun ücreti 40 USD idi. Bir süre daha sahilde vakit geçirdikten sonra tekneye bindim. Yaklaşık 15 dakikalık bir yolculuk ve bir pinacolada’dan sonra şnorkel ile dalacağımız noktaya geldik. Keşke bir su altı kameram olsaydı da size bu güzellikleri gösterebilseydim. Hani tuzlu su akvaryumlarında gördüğünüz renk renk, boy boy balıklar var ya… Onların hepsi orada yaşıyor… O renkler, o güzellikler… Ve yine tekrarlayacağım, normal bir denizde bir miktar çöp olmalı… Yani bizim alışa gelmişliğimiz bu. En azından benim. Ama arkadaşım, bir tane mi çöp olmaz. Ama yok. Vallaha da billaha da… Tekrarlıyorum: Sakın gitmeyin! Gidecekseniz de çöplerinizi denize falan filan atmayın!
Yarım saatlik deniz molasından sonra teknemize binip içkilerimizi içip resif kayalıklarını görmeye gittik. Altı cam olan teknemizden buraları gördük ve son durağımız olan batığa doğru yola çıktık. Batık, 2. Dünya Savaşı’ndan kalma bir batık, bir kargo gemisi. Yaklaşık 18m derinlikte yatıyor. Hayvanlar için doğal bir habitat olmuş tabii ki. Burayı da teknenin tabanından izleyerek karaya döndük. Saatin henüz erken olması sebebiyle, Aruba’nın muhteşem plajına havlumu serip, biraz güneşlenip biraz da denize girdikten sonra gemiye dönüş için otobüsüme bindim.
Aruba, benim düşündüğümün aksine çok düz ve çorak bir yerdi. Ama deniz ve sahili MUH-TE-ŞEM!! İnsanları Jamaika’daki gibi yapışık değil. Bir şeye bakıp geri bırakabiliyorsunuz. Öyle onu size satmak için peşinizden dolanmıyorlar.
Gemiye dönüğümde annemler de gelmişlerdi. Onlar da benim yaptığım turun hemen hemen aynısını yapmışlar. Üstelik de teknemiz aynı yerden kalkmış. Ama aradaki fark, ben bu turu içeceklerimle beraber 44USD’ye yapmışken, babamlar 70USD civarı bir rakama yaptılar (kişi başı) .
Gemimiz Aruba’dan saat 16.30 itibariyle ayrıldı. Akşam saat 19.30 da Dide ile yine bir sinema keyfi yaptık. Sonrasında Dide çocuk kulübü ile başka bir aktiviteye katıldı. Akşam odaya geldiğinde biz hepimiz uyuyorduk :)) (Tavuk ailesi)
Odamıza gelen uyarı ile gece saatlerimizi 1 saat geri aldık, sırada Panama.