Günübirlik Ümit Burnu ve Afrika Penguenleri Turu – Güney Afrika Gezisi Notları 3
Cape Town çevresine düzenlenen birçok günübirlik tur var, günübirlik Ümit burnu ve Afrika penguenleri turu bunların en popülerlerinden biri. Cape Town seyahati belli olduğunda gitmek için beni en çok heyecanlandıran yerlerinden de biri. Cape Town gezilecek yerler yazımda kent içerisinde gezilmesi gereken yerler hakkında gözlemlerimi aktarmıştım ama bu günübirlik tur o yazıya sığmamıştı (tıpkı Robben Adası turu gibi), bu yazıya kaldı.
02/09/2018
Günübirlik Ümit Burnu ve Afrika Penguenleri Turu
Sanıyorum seyahatimin en yüksek ödeme gerektiren etkinliği günübirlik Ümit burnu ve Afrika penguenleri turu idi. İnternette biraz dolaştıktan sonra bulabildiğim en ucuz turu aldım, hop-on-hop-off şehir turu otobüslerini işleten firma düzenliyordu turu. Ümit burnu ve Afrika penguenleri turu ücreti 530 ZAR’dı. Bu fiyata Boulders koyu giriş ücreti olan 75 ZAR ve eğer kullanırsanız, Ümit burnundaki füniküler ücreti olan 55 ZAR dahil değil. (Güney Afrika Gezi Notları başlığı ile dikkat çekici notlarımı ayrıca paylaşacağım ama buraya kredi kartı her yerde geçiyor, nakit bozdurmak ise pahalı diye not düşeyim)
Long caddesi üzerindeki toplanma noktasından 9:40’da bizi çift katlı bir otobüs aldı. Gezinin ilk durağı olan Boulders koyuna doğru ilerlerken, Cape Town gezilecek yerler yazımda da bahsettiğim, ayrımcılığın anıtlarından biri konumunda olan 6. Bölge’nin (District 6) yanından geçtik. Rehberimiz de biraz tarihçesinden bahsetti. Ayrımcılık politikası hakkında notlarımı ayrıca paylaşacağım. Yaklaşık bir saatlik yolculuk sonunda Boulders koyuna vardık.
Boulders Koyu ve Afrika Penguenleri
Boulders koyu giriş ücreti 75 ZAR. Girişten karşıya doğru ilerleyen ahşap bir iskele ile sahilde bir terasa dönüşüyor, denize, deniz kenarına inmiyor. Penguenlere bırakılmış sahil, insanların sadece sürüyü fotoğraflama izni var, yani bizim Kenya’da safari yaparken uğradığımız The Ark gibi, hayvanlar serbest insanlar hapis.
Penguenler ancak iki karış boyunda, Sea World ziyareti sırasında gördüğümüz penguenlere kıyasla çok ufaklar, ayrıca sıcağa karşı da gayet dayanıklılar. Tipleri ise son derece benzer, paytak yürüyüşleri, sevimlilikleri. Günümüzde koruma altında bu penguenler. 1982 yılında soyları tükenmek üzere olan (hatta son bir çift kaldığı belirtiliyor) bu kuşlardan günümüzde 3000 tane kadar yaşıyormuş bölgede (1910 yılına 1,5 milyon oldukları tahmin ediliyor).
Teras tırabzanında boşluk yakalayıp öz çekim yapabilirsiniz ama hayli kalabalık, bir tüyo paylaşayım. Girişte, gişeyi geçtikten sonra, sağda tuvaletler var, tuvaletlerin hemen yanındaki geçiş gözden kaçıyor. Oradaki yolu takip ederseniz çok daha az insanın olduğu terasa ulaşabilirsiniz.
Penguenlere Yaklaşmak
Boulders (kayalıklar anlamına geliyor) plajının ücretli bölümünde sürü halinde penguenler var, özgür oldukları için çevrede de bulunabiliyorlar. Bir yan koyun girişi ücretsiz ve sürü halinde olmasalar da orada da penguenler bulunuyor. Plaja erişimin serbest olduğu bu koyda penguenlere çok daha fazla yaklaşmanız, onları kovalamanız, onlarla aynı kareye girmeniz mümkün, biraz da şanslı iseniz. Gagalarının sivri ve can yakıcı olabildiği konusunda etrafta uyarılar vardı.
Cape Town okyanus kenarında olduğu için denizinin soğuk ve bolca dalgalı olduğunu hatırlatayım. Boulders plajı Cape Town ve çevresinde denize girişe uygun nadir yerlerden, hem su sıcaklığı hem de dalgalardan korunaklı yapısı açısından. Ben tur ile gittiğim için ve bölgeye ayrılan süre bir saat ile sınırlı olduğu için yüzme düşüncem olmadı ama tur bağımsız gidiyorsanız mayonuzu yanınıza almanızı öneririm.
Günübirlik Ümit Burnu Turu
Turun ikinci durağı yaklaşık 45 dakika kadar daha yol gidince ulaştığımız Ümit Burnu Ulusal Parkı oldu (Cape of Good Hope). Ümit burnu ile ilgili iki tane doğru bilinen yanlış var, birincisi Afrika kıtasının en Güney ucu olduğu söylemi, haritaya bakarsanız, bunun doğru olmadığını hemen gösteriyor, Cape Agulhas daha güneyde. İkincisi ise Atlas ve Hint okyanuslarının sınırı olduğu, bu bilgi bir süre doğru olarak kabul edilmiş, ancak günümüz araştırmaları artık bunun da doğru olmadığını gösteriyor (okyanus akıntılarını falan takip ederek).
Doğru bilgi ise Ümit burnunun Afrika kıtasının en güney batı noktası olduğu. İsmini de aslında bu özelliği ile kazanmış. Uzun süre, Hindistan’a alternatif yollarla ulaşmak isteyen Avrupalılar keşif seferleri düzenlemiş. Afrika kıtasını aşmaya çalışan gemiler Ümit burnuna kadar güneye doğru ilerledikten sonra, Ümit burnundan sonra yönleri doğuya dönmüş, bu umutlu dönüşler de buruna Ümit Burnu adını bırakmış.
Ümit Burnu Doğası
UNESCO Dünya Mirası listesinde yer alıyor Ümit burnu ulusal parkı, listeye girme sebebi de doğası, özellikle kendine özgü florası, bitki örtüsü. Genel olarak bizim makilere benzeyen çalılarla kaplı bölge ancak çok nadir türler içeriyormuş. Faunası, yani hayvan yaşamı ise büyük boyutlu hayvanlar içermese de hayli tehlikeli yılanlar, çeşit çeşit kuşlar ve özellikle yiyeceğe karşı hayli saldırgan babunlar bolca varmış.
Çok az yağış aldığı belirtilen, makilerle kaplı, arazide bir süre daha seyahat ettikten sonra Ümit burnu fenerinin ve tesislerin olduğu yere ulaştık. Elimizde yiyecek gezmemiz konusunda uyarıldık, babunlara karşı. Uyarılara rağmen tedbirsiz davranan turistleri korumak için ortalıkta elinde uyuşturucu silah taşıyan görevliler de vardı, ve bir olaya da müdahale etmeleri gerekti. Ben yanımda getirdiğim sandviçi otobüs içerisinde biraz kemirip çıktım dışarı.
Ümit Burnu Yapılacak Şeyler
Bölgede iki ayrı fener var, bunlara yapılacak yürüyüşler Ümit burnunda yapılması gerekenlerin başında geliyor ve enfes manzaralar sunuyor. Ben 55 ZAR’lık füniküler ücretini ödeyip fenere tırmanma kısmını büyük ölçüde atladım, enerjimi burnun ucundaki eski radar istasyonuna yürümek için kullandım. İnişi ise yürüyerek gerçekleştirdim.
Katıldığım tur ikinci bir yürüyüş de organize etmişti. İsteyenler, kalkış saatinden önce toplandı rehberin peşinden deniz kenarına, kıtanın en güney batı noktasına yürüdü. Ben de yürüyenlerdendim. Rehberin tavşan gibi gittiğini belirtmeliyim, pek durup soluklanma, fotoğraf molaları verme şansı olmadı. Parkurun sonları da patika değil, zorluk derecesi pek de düşük kabul edilemeyecek kayalık bölge inişi. Burnun sert rüzgarı da inişi pek kolaylaştırmıyor. İndiğimizde otobüs bizleri aşağıda bekliyordu.
Kendi başınıza geliyorsanız ve sörf meraklısı iseniz Dias plajına sörf yapmaya da inebilirsiniz. Kendi turunuza ekleyebileceğiniz bir başka etkinlik de yakında yer alan bir çok devekuşu çiftliğinden birini ziyaret etmek olabilir.
Comment(1)