Tipaza… Her ülkenin aşık olunacak bir yeri var ise, gördüklerim içinde Tipaza Cezayir’in aşık olunabilecek yerlerinden biridir diye düşünüyorum. Başkent’e 70 kilometre mesafede bir sayfiye yeri. Yol boyunca yazlık olduğunu tahmin ettiğim siteler, güzel plajlar, ve muhteşem bir Akdeniz manzarasıyla ulaşırsınız Tipaza’ya. Cezayir’de kısa süreli kalacaksanız, en az 2 gününüzü ayırın derim, Tipaza Gezilecek yerler için. Fakat uzun süreli bir seyahat yapacaksanız, fırsat buldukça uğrayın buraya. Balık yemeye gidin, denize girmeye gidin, UNESCO’nun dünya kültür mirası listesinde yer alan Roma harabelerini görmeye gidin, kafa dinlemeye gidin. Kısacası, Tipaza’ya gidin. Sıkılmazsınız. Bu kadar küçük yerde, bu kadar çok yapacak şey olması, çok şaşırtıcı.
Tipaza’da dolaşırken, ilk dikkatinizi çekecek şey, turkuazdan laciverte mavinin her tonunu yansıtan tertemiz bir deniz. Yazın gidiyorsanız, mayonuzu yanınızda götürmenizi tavsiye ederim. Bu denizi gördüğünüzde, mutlaka girmek isteyeceksiniz. Hele de denizi seven birisiyseniz, o suya mutlaka gireceksiniz.
Antik Roma Harabeleri – Tipaza Gezilecek Yerler
Tipaza’daki antik Roma harabelerinin bir Tipaza girişindeki bölümü, bir de Tipaza’nın içinden girilen bölümü bulunuyor. Birkaç bin kilometre ötede kalıntılarını gezdiğiniz bir uygarlığın, tüm coğrafi ve kültürel farklılıklara meydan okurcasına aynı mimariyi yapmış olmalarını görmek, ne kadar büyük bir yapıya ulaştıklarını anlayabilmek, ve benzer yapıyı böylesine büyük sınırların içerisinde kurabilmesine hayran kalmamak elde değil. İşin güzel yanı, buradaki harabeler oldukça iyi korunmuş. Bir yapının penceresinden akdeniz’e baktığınızda, 2000 yıl önce bu pencereden bakan kişiyle aynı manzaraya bakıyor olmanın heyecanını hissettiriyor burası.
Efes harabelerine gittiyseniz bilirseniz, liman caddesi vardır. Ve liman artık denizden 900 metre kadar yüksektedir. Yüzlerce yıl boyunca yer kabuğundaki hareketler sebebiyle yükselmiştir Efes antik kenti. Tipaza ise, tam aksine, kurulduğu günkü gibidir. Bu anlamda heyecan verici bulduğumu söylemeliyim burayı. Tipaza gezilecek yerler listenize ekleyin mutlaka.
Roma harabelerinin ikinci kısmına Tipaza kentinin içinden geçiliyor. Burada yer alan hediyeliklerin satıldığı Arasta’yı geçince, biletli giriş kapısını bulacaksınız. Anfi tiyatro, tarihi yol, ibadethaneler, ve ev kalıntılarıyla, son derece büyük bir tarihi bölge burası. Harabelerin deniz kıyısına geldiğinizde, bir süre dalgaları dinleyip Akdeniz’in kokusunu çekin ciğerlerinize. Ve tarihin penceresinden bakın dünyaya. Kesinlikle büyüleyici bir yer.
Tipaza’da Ne Yenir/Nerede Yenir?
Tipaza’da gitmenizi önerebileceğim 2 mekan bulunuyor. Eğer balık yiyip yanında da şarabınızı yudumlamak istiyorsanız, bunun için Romana isimli mekanı kesinlikle tavsiye ederim. Antik kentin dış duvarlarının hemen yanına kurulmuş bu restoranda kılıç balığını çok güzel pişiriyorlar.
Dolphin ise ikinci favori mekanım. Alkolsüz olmakla birlikte, balıkları güzel pişiren bir yer. Burada karidesi mutlaka deneyin. Izgarada yapıyorlar. Hayatım boyunca yediğim en büyük ve en lezzetli karidesleri Cezayir’de, Cezayir’deki en lezzetli karidesleri ise Tipaza Dolphin Restoran’da yedim.
Bouharoun (Buharon) – Tipaza Gezilecek Yerler
Bouharoun, Cezayir’in balıkçılık merkezi. Bütün Cezayir’e balıklar buradan gidiyor. Yazın giderseniz, dağlarla denizin kucaklaştığı bir yere kurulmuş olduğundan inanılmaz nemli, küçük ve sevimli limanı olan bir kıyı kasabası. Limanda bakımsızlıktan neredeyse çirkinleşmeye yüz tutmuş, bir zamanlar çok güzel olduğu son derece aşikar akmayan çeşmeler hüzün veriyor insana. Her birinin üzerinde inanılmaz güzel desenler var. Fakat Cezayir’de görmeye alışık olduğumuz üzere yine bakımsız, pis, ve terkedilmiş izlenimi veriyor. Balıkçılık merkezi olması sebebiyle, limanda birkaç tane deniz ürünleri restoranı var. Paella’yı tavsiye ederim. Ben gittiğimde kalmamıştı, fakat burada ahtapot da yiyebilir, limanda bir yürüyüş yapabilirsiniz. Deniz ürünlerinin kesinlikle taze olduğundan emin olarak gönül rahatlığıyla yiyin.
Port Sidi Fredj
Sidi Fredj, Algiers’in batısında yer alan güzel ve mutlaka görülmesi gereken bir liman. Cezayirlilerin hafta sonlarında kendilerini attıkları mekanlardan bir tanesi. Tipaza gezilecek yerler gününüze Cezayir şehrinden başlıyorsanız (Cezayir Gezilecek Yerler) Port Sidi Fredj iyi bir yol üstü durak olacaktır.
Sidi Fredj’e geldiğinizde, kocaman bir kapı sizi karşılıyor. Bu liman, 1830’larda Fransızların işgal için karaya çıktıkları ilk nokta. 1970’lerde bu bölge Fernand Pouillon tarafından tasarımları yapılmış olan binalarla süslenmiş.
Binaların arasından denize uzanan kanallar, binaların duvarlarına yapılan minyatürvari fayans resimleri, ara sokaklarındaki kafeleriyle, son derece keyifli bir mekan olduğunu söylemek gerek.
Cezayir’e geldiğinizde, eğer ki başkent civarındaysanız, Sidi Fredj için mutlaka bir yarım gününüzü ayırın, kafelerde oturup naneli çayınızı yudumlayın, ve akdenizin tuzlu kokusunu ciğerlerinize çekin.