Fas Gezisi Notları; Genel Notlar
Yer yer yazıları fazla uzatmamak için bazı detayları ayıkladım. O detayları, dikkatimiz çeken noktaları, ufak anıları bu Fas gezisi notları yazısında derledim.
Fas Trenleri
Fas trenleri genel olarak düzenli, konforlu ve takvimine uyuyor. Ancak çok da güvenmemek lazım, en kritik olanı, bizi havalimanına götüreni rötar yaptı ve uçağı kaçırdık. Fas içerisinde günübirlik tur almadıysak şehirler arası ulaşımı trenle sağladık. Birkaç kere kullandık ve sevimsiz bir tecrübe yaşamadık.
Fas trenlerinde 2. sınıfta yerler numarasız, 8 kişilik kompartmanlar var. Boş bulduğumuz bir yere yerleştik, bir süre sonra da kalan koltuklar doldu. Tren oldukça yeni ve düzgündü, koltuklar yatmıyor ama rahatlıkları ve bakımlılık durumları açısından sıkıntı yok. 1. sınıfta ise kompartmanlarda 6 koltuk var ve yerler numaralı. Koltuklar daha rahat olmasına rağmen yine yatmıyorlar. Kompartman başında bir görevli var ve 1. sınıf kompartmana diğer sınıfta bileti olanları almıyor. Marakeş’ten Fes’e giderken bindiğimizde bizim kompartmanda başkaları da vardı, biz de kendi yerimiz olmasa da boş bir kompartmana geçip bitişik koltuklara uzanabildik.
Kompartımandaki diğer kişiler konusunda da hep şanslıydık. Herkes sessiz, sakin ve temizdi. Yüksek sesle müzik dinleyen, kokan, yayılan ve benzeri yoktu. İki çocuk ve annelerinden oluşan ailede çocuk bırakın ağlamayı, sıkılıp herhangi bir oflama durumuna bile girmedi. Özellikle Fes’ten Kazablanka’ya giderken aynı kompartmanda yer aldığımız Kanada’da yaşayan Fas’lı ile çok keyifli sohbet ettik. Çok keyifli tespitleri vardı. Dubai’de yaşamak istiyordu, Kanada’da yaşıyor olması nedeniyle ilgimizi çekti. “Birinde soğuktan dolayı, diğerinde sıcaktan dolayı yaşamının çoğunu bina içerisinde geçirmek gerekiyor, Dubai’de hiç olmazsa bunu büyüdüğüm kültürde yaşayan insanlarla yaparım.” dedi. Kanada da her ne kadar ayrımcılık az olsa da gene de varmış. “Bana aksanlı konuştuğumu, kökenimi soranlara, kusura bakmayın kökenimden dolayı değil, 4 lisan bildiğim için birbiriyle karışıyor ve böyle oluyor diyorum” diye anlattı. Ezel’e hayrandı, diziden ufak parçaları telefonundan bize izletmekten kendini alıkoyamadı.
Yol Manzaraları
Trende kayda değer zaman geçirince ve mesafe katedince genel coğrafya konusunda da Fas gezisi notlarımıza birşey ekleyelim dedim. Atlas dağları dışında arazi genel olarak düz, çorak ve kızıl, nadiren ufak tepeler var. Suya yakın yerlerde ise palmiye korulukları var. Palmiye yetiştiriciliği yaygın, ağaçlardan palmiye yağı elde ediliyor. Bir de ara ara kaktüs tarlaları vardı tren yolculuklarında gördüğümüz. Tam olarak amaçlarını anlamadık ama şehirlerde kaktüs meyvesi sattıklarını gördük. Dikenli görünce aloe vera sanmış değilim, merak etmeyin.
Ülkede argan ve yağı çok yaygın. Hatta memleketimizde bile argan yağı ya da argan özü içeren kremler “Fas kadınları güzelliklerini buna borçlu” tarzı sloganlarla satılıyor. Sevgili Türk kadınları, sizler daha güzelsiniz, kanmayın. Argan tarlaları pek görmedik ama bir yerlerde olmalı. Argan ağacının zeytin ağacına feci şekilde benzediğini belirteyim, Essaouira’ya giderken bir Argan yapım tesisinin önünde görmüştük. Her ikisi de ülkece yaygınlıkla bulunuyorlar.
Yol manzaralarında dikkat çeken noktalardan biri elbette kasabalardaki, kentlerdeki kare prizma minareler. Minare ve cami mimarileri, tıpkı islami gelenekler ve dini günlerin tarihlerinin farklılık göstermesi gibi, bizdekinden hayli farklı. Sanıyorum şu güne kadar gördüğüm farklı cami tarzları içeride en çok Malezya stili beni şaşırtmıştı. Fas’ta kentlerde, dikkat çeken minare manzaralarının dışında bir de rengarenk boyalı duvarlar olduğunu belirtmeliyim.
Trafik ve Ulaşım
Şehirler arasında tren son derece kullanışlı, otobüs için de hem ucuz yollu, konforsuz, hem de daha fiyatlı ama klimalı bizim memleketteki kalitede alternatifler var. Şehir içerisinde de elbette toplu taşıma var hatta Kazablanka’da son derece düzgün bir tramvay ağıda var. Taksiler ise petit ve grand olarak ikiye ayrılıyor. Ufak olanlar oldukça eski, küçük sınıf araçlar, ya taksimetre aççmaya ikna etmek gerek, ya da sıkı pazarlık ama pazarlıkla asla taksimetrenin yazacağı rakama inemeyeceğinizi belirtmeliyim.
Tren istasyonunda, çıkışta “taksi lazım mı” diye soranlar çok yüksek fiyat istiyorlar ve “gece taksi metre açılmaz, sabit fiyattır” gibi yalanlar uyduruyorlar. Kabaca şöyle özetliyeyim; taksi park etmiş ev şoförün aracın dışarısında müşteri arıyorsa çok pahalı, araç park etmiş ve şoför aracın içerisinde bekliyorsa pahalı; taksi seyir halinde ve yoldan çevirdiniz, normale yakın fiyat hatta belki taksimetre ile gerçek fiyat. Benzer şekilde önemli noktadan uzaklaştıkça da fiyatlar azalıyor, tren istasyonu, müze ve benzerinin kapısında daha pahalı 100 metre sonra fiyat başta söylenenin üçte biri gibi.
Araba kiralayıp kullanmayı pek aklınızdan geçirmeyin, trafik feci bir karmaşa. Sokakta yürürken de sürekli alarm durumunda bulunmak gerekiyor, trafiğe kapalı yerlerde bile, lakin çok motorlu var. Bizim memlekette de böyle dediğinizi duyar gibiyim, doğru ama Fas’ta kaldırım da pek yok, o nedenle bir seviye daha kötüler. Motorsiklet kullanımı çok çok yaygın, entari giyimi de çok yaygın. Entarisi balon gibi şişmiş motorsiklet sürücüleri son derece komik görünüyorlar.
Para Harcama
Fas genelinde kredi kartı işi dertli, çoğu yerde geçmiyor, tren bileti alımı gibi geçerli olduğu durumlarda da en baştan kart ile ödeme yapacağınızı belirtmeli hatta üzerine de ısrarcı olmalısınız, adamlar kullanmak istemiyor resmen pos makinesini. Bu durum otellerde de geçerli. Restoranların ise sadece lüks olanlarında kredi kartı kullanabilirsiniz. Fas gezisi notlarının belki de en başına koymalıyız; yeterli nakit ile gidin, kredi kartına güvenmeyin.
Nakit bozdurma işleri genelde pek sıkıntılı değil, eski kent merkezlerinde yani ‘souk’larda tabelalara bakarak olmak yeterli, pazara çeviren döviz büroları var. Banka kartı ile para çekmek isterseniz ise yeni kentin merkezine gitmeniz gerekebilir.
Hediyelik eşya alımlarınızı ise Marakeş harici kentlerde yapmaya çalışın, Marakeş diğer şehirlere kıyasla dişe dokunur şekilde daha pahalı. Fas’ta alışveriş yaparken tüm kentlerde pazarlık şart.
Fas Halkı
Fas nüfusunun üçte ikisi berberi, arap değil. Fas hiçbir dönem Osmanlı yönetimine girmemiş, hatta bir dönem İspanya’nın bir kısmını yönetir olmuş. Berberiler bir ırk değil, farklı zamanlarda bu topraklara gelip burada birbirlerine karışmış insanlar, kimi Avrupa’dan, kimi Sahra çölünden gelmişler. Tek bir dilleri de yok 3 ana berberi lehçesi konuşuyorlar; Tamazight, Chleuh, Znatiya lehçeleri.
Misafirperverlikten pek bahsedemeyeceğim. Turizm çok önemli gelir kaynakları olduğu için çok iyi hizmet alabiliyorsunuz ama birileri yardım teklif ederse kesin para isteyecektir, birilerinden alışveriş edecekseniz kesin kazıklamaya çalışacaktır. Pazarlık şart. Yol tarifinde bile sizi kendi anlaştığı yere götürmek için yalan söyleyeceklerdir, sizin gitmek istediğiniz yerin kapalı olduğu gibi.
Ben cami gibi dini yerlerin bir çoğuna müslüman olmayanların alınmamasını da misafirperverlik eksikliğine bağlıyorum. Özel bir misafirperverlik beklediğimiz yok elbette ama hakarete uğramak, küfür edilmek, kovulmak da hoş değil. Fes’te bize rehberlik etmek isteyen (bunu adam gibi de söyleyemeyen) gence kendi kendimize gezmek istediğimizi söylediğimizde en ağza alınmayacak küfürleri işitmiştik. Essaouira’da geniş sahilin fotoğrafını çekmeye kalktığımızda sahilde top oynayan çocuklar bizi küfürlü şekilde kovmuşlardı. Kazablanka’da ana caddelerden birinde yürürken karşı istikametten gelen bir adam defolup ülkemize gitmemizi haykırmıştı durduk yere.
Kazablanka Havalimanı
Kazablanka havalimanından ülkeden ayrılacaksanız erkenden havalimanına gidin. Biz uçağı kaçırdık. Kontuarlar erken kapanıyor, bunun nedeni check-in sonrası kontrollerin çok uzun sürmesiymiş. Bir arkadaşımız da check-in yaptıktan sonra çıkış gümrük kontrollerini yaptırırken uçağı kaçırmış. Ülkeden yerel para biriminde para çıkarmak bile yasakmış ve çıkıştı sizi uzun uzun sorgulayıp arıyorlarmış. Biz uçağı kaçırıp başka uçaktan bilet aldıktan sonra THY görevlilerinin yardımı ile VIP geçişi kullanabilmiş ve bu uzun kontrollerden kurtulmuştuk.
Uçağımızı kaçırınca Air Arabia’nın uygun fiyatlı, Sabiha Gökçen’e giden uçağına bilet almıştık. Uçakta pilot, güvenlik bildirimi sonrası 3 allahu ekber sonrası süphaneke okudu mikrofondan. Bunun kendimi güvende hissettirdiğini söyleyemeyeceğim. Uçakta elbette alkollü ürün satışı yok, herhangi bir servis zaten yok, bunu nötesinde içki tüketmek de yasak. İçerseniz ne yapıyorlar bilemiyorum.
Kısa Notlar
Fas’ta Fransız tarzı çokça kafe var. Bu tip kafelerde Fransa’da şarap-peynir de yapabilirsiniz ama burada alkollü içecek satışı yok elbette. Dikkat çekici olan ise bu mekanlarda sadece erkeklerin oturuyor olması.
Kazablanka’da kitapçı vitrininin tam ortasında “Elif Shafak” kitabı ile karşılaşmak şaşırtıcıydı.
Merhaba,
Yazılarınız baya faydalı; biz de Fas’a gitmeyi düşünüyoruz. Tek çekincem 16 aylık kızım.
Bebekle Fas gezisi nasıl olur? Tüm Fas’ı merak ettiğimiz için, bir haftalık bir gezi düşünüyoruz. Kızım doğmadan önce eşimle biz de tursuz gezmeyi tercih ederdik ama şimdi riske atamayız ve onun konforunu da düşünmek zorundayız.
Bu nisan-mayıs ayı içinde gitme niyetimiz var.
Bebekle seyahat için tavsiyeleriniz neler olur?
Şimdiden teşekkürler
Hilal
Selamlar Hilal bey,
çocuk sahibi olmayan bir çift olarak bebekli seyahat konusunda ahkam kesmemizi doğru olmayacaktır. Şu yazı faydalı olabilir http://gumuspusula.com/cocuk-ile-marakes/
şimdiden iyi yolculuklar