1. Home
  2. Mekanlar
  3. Hindistan
  4. Delhi
  5. Hindistan İzlenimleri – 3

Hindistan İzlenimleri – 3

0

Hint mutfağı oldukça zengin ve ingilizlerin kısıtlı mutfağını da içeriyor. Bol baharat kullanıyorlar ve oldukça acılı yemekler hazırlıyorlar. Benim gibi kökenleri Antep’e dayanan biri değilseniz dikkatli olmanızda yarar var. Masala adını verdikleri baharat karışımı çok yaygın. Herşeyi tattık tabii ki. En yaygın yemekleri “Dahl” adındaki, masalayla pişirdikleri mercimek yemeği, yanında da haşlanmış pirinç. Yağsız, tuzsuz… lapa. Oldukça tatsız bir de peynirleri var, bunu güzel bir sosla pişiriyorlar, bazen de ızgara yapıyorlar. Erimiyor ve görüntüsü tavuğa benziyor. Tadı olmadığı için aslında sosunu yiyiyorsunuz. Tavuk ve kuzu etinden de bazıları çin yemeklerini andıran, baharatlı ve sebzeli çeşit çeşit yemekler yapıyorlar. Patates de oldukça benzer bir kullanıma sahip. Benim favorim ise küçücük çok leziz patlıcanlar oldu, bizim alışkanlıklarımıza da yakın şekillerde pişiriyorlar. Balıklar ise genelde ingiliz sitili. Dana ve inek eti kesinlikle kullanılmıyor bildiğiniz gibi. Anlatıldığına göre McDonald’s restoranları açıldığında “ürünlerimizde dana eti kullanılmamaktadır” ibaresi asmışlar, olaylar çıkmış. İnsanlar “dananın yenilebiceğini nasıl ima edersiniz” diyerek şikayetlerde bulunmuşlar. Hindistanda vejeteryanlık son derece yaygın. Bizlerede et yemememizi önerdiler, eti taze tutmayı pek bilmediklerini belirttiler.

Hint Düğünü

Hint biralarımızı içtiğimiz yemeğin ertesinde, var olan son enerjimizle, hikayesini çok duyduğumuz zengin hint düğünlerine bir göz atmaya karar veriyor ve otelin salonlarını dolaşmaya başlıyoruz. Altı farklı düğünü aynı anda bünyesinde gerçekleştirebiliyor otel. Bunların hepsi düğün ama çoğu evlilik aşamasında değil. Hindistanda görkemli bir düğün yapmak son derece önemli. Evlilik sırasında imkanı olmayan insanlar da düğünlerini sonradan gerçekleştiriyorlar. Evlilikten seneler sonraya sarkabilen bu törenler, özellikle gösterişli girişleriyle dikkat çekiyor. Kapının heryeri süsleniyor ve düğün sahipleri son derece süslü kıyafetleriyle konukları bekliyor. Girişlerden birinin sağ tarafında açık büfe var, barda hemen onun yanında. Sol tarafta ise kurulan bir platformun üstünde yerel müzik yapan bir grup bağdaş kurmuş konukları selamlıyorlar. İçerisi ise bambaşka bir alemde. Avrupayi bir disko müziği çalıyor, heryerde garsonlar dolaşıyor. Altında ışıklar yanıp sönen dans pistinin hemen yanında gelin ve damat tebrikleri kabul ediyorlar. Kucaklarında dört beş yaşında bir çocuk var. Kendi çocukları olması mümkün. Hintlilerin esas düğün mevsimi, erkeklerin güçlü olduğuna inanılan aralık ayı. Süse bu kadar meraklı, bir milyarın üzerinde nüfuslu bu ülkedeki düğün mevsiminin dünya altın borsasına olan etkilerden bahsetmeyeceğim.

Hint MüzisyenlerDaha önceden duyduğum pasta törenini beklemeye gücüm yetmedi. Duyduğuma göre, heryeri süslü, son derece geleneksel ve şık giyimli bu insanlar pastaya elleriyle dalıp, yedikleri pastadan sonra ellerini üstlerine sürerek temizliyorlarmış. Yukarı çıkarken aşırı süslü kıyafeti nedeniyle merdivenleri inmekte zorlanan genç kızın kollarına iki arkadaşının girişini izliyorum.

Odama gidip günü sonlardırmadan önce binanın tepesine çıkıp şehrin genel görünümüne bakmak istiyorum. Balkon yok, camdan bakıyorum. Otelin yanındaki yol dışında hiçbirşey gözükmüyor. Hava inanılmaz kirli. Böyle bir hava kirliliğinde heryerin nasıl bu kadar yeşil olduğuna şaşarak odama yöneliyorum.

LEAVE YOUR COMMENT

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir