Romanya’da Yeni Yıl / Biz Balkanları Sevdik – 3 Sighișoara
Dün aldığımız kahvaltılık malzemeler ile evimizde karnımızı doyuruyoruz ve 9’da Sighișoara’ya doğru yola koyuluyoruz. Romanya’da neler yapsak araştırması yaparken, ilk önerilerden biri de Transylvania yolunu kullanarak buraya varmaktı. Ama kışın bu keyifli yol maalesef kapatılıyormuş. Yolla ilgili internette bulduğum bir resmi paylaşıyorum. Bunları görünce, yolun neden kapalı olduğunu anlamak zor olmuyor. Özellikle motosiklet tutkunları için vazgeçilmez bir parkurmuş. Umarım karların olmadığı bir dönem buralara yolumuz bir kez daha düşer ve bu adrenalin dolu yoldan geçme şansı elde ederiz.
Sighișoara sevimli, küçük bir kasaba (ve diğerleri gibi soğuk, söylemesi ayıp biz biraz üşüyoruz da). 12. Yüzyılda Transilvanya saksonları tarafından kurulmuş kentin görülmesi gereken yerleri bir tepenin üzerinde toplanmış durumda, o nedenle de uzaktan çok şık görünüyor, tırmanmak emek istiyor, manzara çok güzel.
Yukarı çıkan merdivenler ahşap bir tünel ile kapatılmış. Tahtaların arasından sızan ışık ile çok hoş bir görüntü sunuyor. Unesco Dünya Mirası listesinde yer alan kent görülebilecek en güzel ortaçağ şehirlerinden biri olarak kabul ediliyor.
500 yıllık freskleri ile kilise, 13üncü asırdan kalma Venedik evi, 17. Yüzyıldan kalma orgu ile manastır görülmeye değer yapılar. Elbette saat kulesi en sembolik olanları.
Şehir merkezini dolaştıktan sonra, gözümüz hemen sıcak mekan aramaya başlıyor. Tabii buralara gelip de Dracula House’ da (Restaurant Casa Vlad Dracul) bulunmadan olmaz. Öğle yemeğimizi burada yiyoruz. Ben ekmek içinde türlü gibi malzemelerin ve sosisin olduğu bir çorba alıyorum. Çorba ilk başta açlık ve üşümüşlük ile güzel gelse de sonuna doğru biraz ağır gelmeye başlıyor. Eşim ise işkembe çorbası alıyor. Buralarda işkembe çorbası pek bir meşhurmuş. Ama eşimin yorumu bizim işkembe çorbalarının çok daha iyi olduğu yönünde.
Akşamüzeri Sibui’ye dönüyoruz ve Noel markette yiyoruz gene sosislerimizi sıcak şarap eşliğinde. Sosislerden biri mumbar dolmasına benziyor.
Şehir turundan sonra, kaldığımız yeri işletenlerin önerdiği lokantalara, yerel tatlar peşine düştük. Ancak mekanlar ful çekiyormuş, rezervasyonumuz olmadığı için bizi almıyorlar. Biz de marketten hazır yemek (sosis-et hatta lahana sarma-sarmale, şarap) alışverişi yapıp (38 ron), evimizde keyifli bir akşam yemeği hazırlıyoruz kendimize.