Sabah yine erken kalkıp Sibui’den Bükreş’e doğru çıkıyoruz yola. Yolda giderken bir ara dün geceden arabada kalmış 1,5 litrelik su şişesi içerisindeki suyun tamamen donmuş olduğunu fark ediyoruz. Resmini çekmesek de arabanın termometresinde -13 OC’yi gördük gün içerisinde.
Yol üzerinde Bran kalesine uğruyoruz. Aracı hemen yanındaki otoparka park ediyoruz ve otoparkçı 20 ron alıp, iki fiş veriyor. Yahu camda yazan rakam farklı diyoruz falan ama yok yok, rakam bu diyor. Kale girişinden biletlerimizi alırken (kişi başı 25 ron) görevliye otopark fiyatını sorunca bu işte bir terslik var diyor. Her ne kadar meblağ küçük olsa da dolandırılmak can sıkıyor.
Peleş Şatosundan sonra biraz basit kalıyor iç dekorasyonu ama dış görünüşü yine çok heybetli. Peleş’i Dolmabahçe ile eşleştirirsek, Bran Topkapı gibi. Taş ve ahşap malzemeden yapılmış ağırlıklı olarak. Şatafat Peleş’e kıyasla çok az, hemen her odada şömine ya da kuzine var. Elbette yanmıyorlar ve elbette içerisi buz gibi. Ortasında güzel bir avlu olan kalede o döneme ait kıyafetler de sergileniyor.
Kale karşısında bir kafede kahve molası verdikten sonra otoparkçılarla kavgaya tutuşuyoruz, yani eşim bir miktar tartışıyor ve paramızın bir kısmını geri almayı başarıyor.
Öğleden soran Bükreş’e varıyoruz. Bükreş noel/yılbaşı için çok güzel süslenmiş/püslenmiş. Her taraf keyifli ve ince ayrıntı düşünülerek dekore edilmiş. Farklı caddeler farklı tip aydınlatmalarla süslenmiş. Önce araba ile bir şehir turu yapıyoruz. Beyhude bir çabayla Parlamento Binası’nı gezmeye yelteniyoruz ama elbette yılın son günü öğleden sonra bunu yapmak mümkün değil.
Parlamento binasının inşaası 1984 yılında Romanya’nın alın çağında diktatör Cearusescu’nun emriyle başlamış. Guinness Rekorlar Kitabı’na göre, dünyanın en büyük sivil yönetim, en pahalı yönetim ve en ağır binası. Halen de inşaat sürmekte imiş yer altı otoparklarından birinde. Binada 1100 oda bulunuyormuş, elbette bir diktatör ülkeye böyle bir bina ile imzasını atmaya kalkınca işin yükü halka binmiş. Biz ancak arabayla çevresini turluyoruz.
Sonrasında en hareketli caddeler olan, mağazaların bulunduğu Nicolae Balcescu ve paralelindeki Victoriei caddelerine gidiyoruz ancak mağazalar kapanmış, farklı noktalarda hummalı gece hazırlıkları var. Birçok meydanda konserler verilecek ve sahnelere son düzenlemeler yapılıyor, ses sistemleri test ediliyor. Ateneum, Spyridon Kilisesi, Postane binası gibi şehrin sembollerine selam verip arabayı teslim ediyoruz, üniversite meydanının orada.
Artık toplanmakta olan noel pazarına uğruyoruz. Açık birkaç stant kalmasına rağmen sıcak şarap bulmayı başarıyoruz. Pazarda çok da güzel bir uygulama yapmışlar, önüne kuruldukları tarihi binanın üzerine projektörlerle görüntü yansıtıyorlar. Desenler değişiyor ve çok sevimli sıcak bir hava veriyor.
Şehir turundan sonra otelimize gidip akşam için enerji topluyoruz biraz. Malum gece uzun olacak. Gece gündüzden daha soğuk olacağı için kar pantolonlarımızı ve içliklerimizi giyerek çıkıyoruz dışarı. Önce Lipscani bölgesinde açık bulduğumuz bir pizzacıda karnımızı doyuruyoruz. Yanımızda viskimizle eğlenceye yöneliyoruz.
Bükreş belediyesinin düzenlediği halka açık yeni yıl partilerinden en büyüğü Constitutiei meydanında, People’s Palace’ın hemen arkasında gerçekleşiyor. Ortam deli kalabalık ve deli süslenmiş durumda. Biz vardığımızda akın akın insan seli devam ediyordu mekana. Devasa bir sahne, ışıklandırma, ses sistemi ve bir sürü ekranlar koymuşlar etrafa.
Sahne yanlara doğru uzatılmış, arkasındaki devasa binanın görünümüne benzer. Dev ekranlar da o bölümde yer alıyor, ayrıca pencereler var ve pencerelerin ardındaki ışıklar, duvarların desenleri değişiyor. Sırasıyla bir sürü yerel sanatçı çıktı ve eğlendirici, bilindik yabancı pop ve popüler Romanya şarkıları söylediler, söylettiler. Herkes deli eğleniyor, dans ediyor, etkinlik süper düzenlenmiş. Biz dahil herkesin çantasında içki var, bir yanda da ortamda içki ve sıcak şarabı satışı var. Bu kadar kalabalık ve alkollü bir ortama rağmen, rahatsız edici hiçbir olay meydana gelmiyor.
Saatler 24.00’a yaklaştığı anda müzikle senkronize havai fişek gösterileri başlıyor. Bir sene daha bitiyor ve biz bol gezmeli bir yılı hava fişeklerin altında diliyoruz. İyi ki gelmişiz, tahminimden 10 kat eğlenceli bir ortam beni karşıladı. Günü Dristor Kebapta yılın ilk döneri ile tamamlıyoruz.
1 Ocak 2013 Pazartesi
10.15 uçağı ile Bükreş-İstanbul-İzmir uçup varıyoruz evimize. Biz Balkanlar’ı sevdik. En kısa zamanda tekrardan buralara gelmek ümidi ile…
Aralık 2013
Romen Havasi ekibi olarak, Bukres`te yilbasi yazinizi severek okuduk.
Cok samimi sicacik bir yazi yazmissiniz.
Izninizle, Haftanin Romen Havasi olarak sitemiz romenhavasi.com da sizleri agirliyoruz.
Tesekkurler
İltifatınız için çok teşekkürler.
Sitenizi yorumunuz sayesinde keşfettik, keşke Romanya seyahatimizden önce biliyor olsaydık, çok faydalı bilgiler içeriyor.