Antalya gezilecek yerler yazısı en sonda 2018 yılına ait bir ekleme içerir 🙂
21/3/2015
Kampanyalı uçak biletleri ortaya çıkınca, en son balayı için gittiğimiz Antalya’ya bu sefer de gezmek için gidelim dedik. Başladık Antalya gezilecek yerler listelerini incelemeye, gördük ki bir hafta sonu, Antalya gezisi için hayli kısa. Antalya görülecek yerlerinin birçoğunu bir sonraki ziyaretimize bırakarak iki günlük yoğun bir program çıkarttık. Bizim 2 günlük Antalya turumuzu ikiye ayırabilirm; Antalya gezilecek yerler ve Olympos gezilecek yerler. (ayrıca Manavgat gezilecek yerler yazımıza da bakmanızı öneririm)
Antalya Gezilecek Yerler; Şelaleler
Sabah son derece erken bir saatte vardık Antalya havalimanına. Gitmeden il turizm müdürlüğüne e-posta göndermiş ve nereden broşür ve harita temin edebileceğimiz sormuştum, havalimanında 2.dış hatlar terminalindeki ofislerinden alabileceğimiz söylemişlerdi. Havalimanında gördük ki söz konusu terminal henüz inşaat durumunda, hatırımıza Urfa gezimiz geldi. Hemen araç kiralama işlerini halledip, gezi planımız içesinde havalimanına en yakın nokta olan Kurşunlu Şelalesi’ne yöneldik. Oralarda kahvaltı edecek bir yer buluruz diye düşünmüştük. Bir tabela da görüp peşine düştük ama mekanda bizi sadece köpekler karşıladı. Antalyalılar henüz güne başlamamıştı.
Önce gezelim, sonra yeriz diyerek Kurşunlu Şelalesi tabiat parkına yöneldik. Gişe görevlisine sordum, içeride kahvaltı edilebilecek yer olup olmadığını, var ama daha gelmediler dedi. Normalde o saatlerde gelirlermiş halbuki. Zaten önce gezip, sonra karın doyurmaya karar verdiydik, tabiat parkının azıcık içlerine ilerleyince de açlık falan unutuldu. Kurşunlu şelalesi giriş ücreti 4 lira.
Biz yeşili, suyu seviyoruz. Kurşunlu şelalesini Iguazu şelalesi ile de kıyaslayacak falan değiliz elbette. Ancak yeşil duvarlar, şelalenin arkasına doğru yürüyebildiğiniz parkur çok keyifli. Tabiat parkında önce ana şelale var, sonrasında yeşillikler arasında düzenlenmiş şahane bir yürüyüş parkuru. Köprülerle de bezenmiş yürüyüş parkurunu farklı noktalarda dönüş istikametine çevirmek mümkün. Biz parkurun tamamını yürümedik, hatırımda yanlış kalmadıysa ikinci köprüden ırmağın karşı tarafına dönüş istikametine geçtik.
Yanında bir de piknik alanı olan Kurşunlu şelalesi özellikle yazın sıcak günlerinde tüm günü geçirmek için şahane bir mekan. Piknik ve doğa yürüyüşü yapmak, kitap okuyup saatleri geçirmek nefis. Antalya gezilecek yerler listenize ilave etmenizi ısrarla öneririm. Yürüyüş parkuru bir miktar inişli çıkışlı olacağı için biraz yorulmaya hazırlıklı olun.
Düden Şelalesi
Karnımız acıkmış olsa da yeni yeni açılan mekanlara pas vermeyip hemen Düden Şelalesine doğru yola koyulduk. Yolda gözlerimiz kahvaltı mekanı aradı fakat yoktu. Ancak Düden şelalesine varınca girişe yakın bir pastanede böreklerle karnımızı doyurduk ve şelale parkına girdik. Düden şelalesi giriş ücreti 3 lira.
Düden, çevresinde vadi oluşturmuş, çevresini yeşertmiş bir akarsu üzerinde değil Düden şelalesi. Düden kelimesi, kireçli bölgelerde kirecin erimesi veya yer altındaki karstlı bir çukur tavanın çökmesiyle oluşan doğal kuyu anlamına geliyor. Şehrin göbeğinde, düzlük arazide, varlığını hissettirmeyen düden şelalesi de bir yer altı kaynağı, burada oluşmuş çukurda şelale olarak yüzeye çıkıyor.
Düden şelalesinin arkasında bir de mağara var, şelaleye arkadan bakabildiğiniz. Ancak bu mağara içerisi yağışlı ve yerler ıslak, uygun ayakkabı ile gelmezseniz giriş sıkıntılı olabilir. Kentin göbeğindeki bu cennet mekanda çokça cafe restoran da var, piknik imkanı sunan banklar da.
Antalya gezilecek yerleri konusunda şelalelerden bahsederken Manavgat ve Düden kıyı şelalelerini de unutmamak gerekli, ancak Manavgat şehre uzak kaldığı için programımıza alamadık. Düden kıyı şelalesi, yani akarsunun falezlerden döküldüğü şelaleyi ise, Antalya gezilecek yerler listemize almış olsak da, yol çalışması kaynaklı aşırı trafiğe katlanmamak için görmemeyi seçtik.
Antalya Gezilecek Yerler; Kaleiçi
Şehrin en göbeği düşünüldüğünde Antalya gezilecek yerler listesindeki birçok öğe kale içerisinde kalıyor. Bu nedenle biz de Antalya konaklamamızı kale içerisinde yapmaya karar vermiştik. Antalya otelleri arasında yaptığımız araştırma bizi Puding Hotel’e yönlendirdi. Yat limanı manzarası, şık dekorasyonu, merkezi konumu ve uygun fiyatı ile dikkatimizi çeken otelin, odalarının konforunu da gecelememizde tecrübe ettik. Otelin açık havuzu çok çekici gözükse de havanın serince olması sebebi ile bir dahaki Antalya seyahatimize bıraktık. Hamam-Spa alanı da ayrıca çok güzel düzenlenmiş ve sürekli çalışan sertifikalı masörleri de bulunuyor ama yoğun gezi programımız sebebiyle bunlardan da faydalanamadık. Antalya gezinizde tereddütsüz olarak tercih edebilirsiniz. Sağ olsunlar, turizm müdürlüğünün veremediği haritayı da Puding Hotel sağladı.
Eşyaları odamıza bıraktıktan sonra yat limanına yöneldik. Limana inmek için falezlerden merdivenle aşağıya inmek gerekiyor. Merdivenlerin hemen aşağısında çok eğlenceli midye satıcısından bahsetmeliyim, herkese takılıyordu, merdiveni gözünde büyütene “merdivenleri küçülten midye burada”, saçları dökülmüş olana “saç çıkaran midye burada”. Yat limanının diğer ucuna ise asansör yapmışlar iniş çıkışı rahatlatmak için. Ücretsiz asansörün başında hiçbir görevli olmamasına rağmen, giriş çıkışlar son derece düzenli çalışıyor.
Asansörden yukarı çıkınca sağa dönerseniz kale içerisinde görülmesi gerekenlere hemen ulaşabilirsiniz; Nigar Hatun Türbesi, Yivli Minare, Saat Kulesi ve Vakıf Hamamı. Aralarında keyifle yürüyüp, fotoğraflayıp, dönerciler çarşısından sağa döndük. Hadrian kapısından tekrar kale içerisine döndük. Elimizdeki Antalya gezisi notlarından da hikayelerini okuduk gezerken.
Dar sokaklı kale içinde, restore edilmiş birçok konak var, restoran ve otel olarak işleyen, şanslıyız ki konakladığımız Puding Hotel de bunlardan biriydi. Barların yoğunlaştığı arnavut kaldırımlı sokaklardan biri ayrı bir sevimli görünüyordu ki ertesi akşam özel olarak ziyaret de ettik, Kesik Minare’nin hemen ötesi. Karaalioğlu Parkına kadar devam edip Hıdırlık Kulesini de gördük.
Akşam otelde kısa bir mola verdik, bu sırada cep telefonuma gelen bir mesajdan kredi kartımın kopyalanmış olduğunu ve yurtdışından alışveriş yapılmaya çalışıldığını anladım. Acilen kartı iptal ettirip yeni kart sipariş etmek zorunda kaldık. Vakitlice uyaran bankamız sağ olsun, akşam yemeği için bizi misafir eden arkadaşlardayken yaklaşık 1000€’luk alışveriş denemesi yapılsa da biz bir zarar görmedik.
Antalya Gezilecek Yerler; Müzeler
22/3/2015
Önceki gün önüne vardığımızda kapanış saatini geçirmiş olduğumuz için gezemediğimiz Suna İnan Kıraç Kaleiçi Müzesi ilk durağımız oldu. Zengin adam karısına hediye olarak bir konak ve yanındaki kiliseyi almış. Ev bölümü geleneksel Antalya evi olarak düzenlenmiş, Aya Yorgi kilisesi ise sergi alanı olarak. Hem kilise binası için, hem de kilisenin üst katında yer alan sokak satıcıları sergisi için gitmeye değer. Omzunda tuttuğu uzun sopaya asılı ciğerleri satmaya çalışan esnafın fotoğrafı özellikle İlgi çekiciydi. Suna İnan Kıraç Kaleiçi Müzesinin giriş ücreti tam 3 lira, öğrenci 1,5.
Günün ikinci durağı Antalya Arkeoloji Müzesi oldu. İlk başlarda çok eski taşların sergilendiği bölümler var, pek sarmadı, heykel bölümüne geldiğimizde ise bizi adeta vurdu. Antalya gezisi programımızı çıkardığımızda Arkeoloji müzesine gitmek hiç planda yoktu. Pazar günü için Olympos tarafına gitmeyi planladığımız için de vaktimiz dardı. Haydi seri şekilde bir bakalım diyerek son anda programımıza ekledik. Planlı şekilde programa alıp en az yarım günü Antalya arkeoloji müzesine ayırmak lazımmış.
Birbirinden güzel birçok heykelin ancak önlerinden seri şekilde geçmeye yetti vaktimiz. Bir köşeyi dönüp kocaman başka bir hole girince ve üst kata da çıkan merdivenleri de görünce, arkada kalan arkadaşlara bir iyi bir kötü haberim olduğunu söyledim. “İyi haber, müzenin daha en az bir holü daha var, kötü haber, üst katı da var”. Velhasıl üst kata uzanmadan çıkmak durumunda kaldık, sonraki gelişlerde adam gibi vakit ayıracağız.
Antalya Gezilecek Yerler; Akvaryum
Programımızda, belki, vaktimiz kalırsa uğrarız dediğimiz Akvaryuma, yol arkadaşımız gitmek istediğini söyleyince özel olarak vakit yarattık, iyiki istemiş, iyiki o vakti yaratabilmişiz. Londra gezimizde ziyaret ettimiz akvaryumdan daha keyifliydi. Antalya gezilecek yerler listenize eklemenizi öneririm. Antalya akvaryumunun giriş ücreti 35 lira. Avrupanın en uzun tüneline sahipmiş, 131 metre ile.
Önce son derece güzel dekore edilmiş havuzlarla başlıyor gezi, tünel elbetteki en sonda. Hem akvaryumların dekorasyonu hoşumuza gitti, hem de akdeniz, karadeniz gibi ayrı ayrı akvaryumalar düzenlenmiş olması. Ortaya konmuş silindir akvaryumun içerisinde adeta dans eden mürenlere bayıldık.
Tünel bölümünde asıl keyif balıklar tünel tepesinden giderken altlarından geçmek, özellikle vatozların güleç suratları çok keyif veriyor. İçerisinden tünelin geçtiği havuzun ortasında ayrıca bir oda var, vatozların güler yüzünü oradan görmek daha keyifli. Pek geniş pencereleri olmayan bu odanın tavanındaki pencerelerin üzerinde adeta bekleşiyorlar. Biz Pazar akşamı geç bir saatte gittik, 18:30 gibi, tesis son derece sakindi, kalabalığa hiç takılmadan rahat rahat bakınıp fotoğraf çekildik, öneririz.
2018 Notu: Bizimle şu bilgi paylaşıldı, umarız bir sonraki Antalya seyahatimizde Expo sırasında gezdiğimiz alanın yeni halini de görebiliriz.
Ülkemiz turizmine önemli katkı sağlamış olan Expo2016 Antalya Sergi Alanı İl Tarım ve Orman Müdürlüğümüz bünyesinde hizmet vermeye ve etkinliklere ev sahipliği yapmaya devam etmektedir. 2018 yılı turizm sezonu boyunca Expo Antalya Sergi Alanı’nı ziyaret eden misafirlerimizden gelen öneri ve geri bildirimlerle yapmış olduğumuz değerlendirme sonucunda Expo Antalya Sergi Alanı’nın sitenizde bulunan gezilip görülecek yerler arasında yer almasının listenize değer katacağını düşünmekteyiz. Expo Antalya Sergi Alanı, endemik bitkilerle buluşmaya olanak sağlayan doğa ile iç içe bir alan olmasıyla birlikte sahip olduğu eşsiz ülke bahçeleri, müzeler ve teknoloji alanları ile tüm yaş grubu ziyaretçilerin ilgisini çeken 2 ila 4 saat arasında keyifli zaman geçirebildikleri bir alandır. Türkiye’nin interaktif konsept ile tasarlanmış ilk tarım müzesi olan “Zaman Tüneli” ve çocukların temel bilimlerle buluşmasını sağlayan “Çocuk Bilim Teknoloji Merkezi” gibi toplumsal bilinçlendirmenin teknoloji ile buluştuğu alanlara da sahiptir.
Antalya gerçekten Türkiye’nin en güzel şehirlerinden. Bu kısımlara Kaş’ıda eklesek güzel olacak hocam.
bu bayram sonrası umarım
Oncelikle paylasim icin tesekkur ederim. Gayet guzel bir yazi olmus. Bende 3 Agustos-8 Agustos arasi esim ile tatilde Antalyada olacagim. Arac kiraladim ve yazida bahsi gecen Puding Otel de konaklayacagim. Ancak otelin sanirim park yeri yokmus ve dediklerine gore zaten kaleicine arac ile girilmiyormus vs. Bu yaziyi yazan arkadas aracini acaba nereye park ett diye sormak isterim kendisine. Birde 5 gunluk bir tatilde mutlaka surayida gormelisin diyecegi yerler varmidir acaba ?
Simdiden tesekkur ederim.
Selamlar Mehmet bey, keyifli tatiller dilerim.
Kale içine araç girişinin yasaklanması yeni bir durum sanırım, biz otelin yan sokağına (kale içinde) park etmiştik aracı, bir sıkıntı olmamıştı.
5 günün tamamını ilgi alanlarınıza göre doldurabilirsiniz, antik kentlerin hepsini bir günde gezmek mümkün olmayacaktır, mağaralar başlı başına bir gün alır, şelaleler de aynı şekilde.
Benim en ilgimi çekenler
https://gezmekguzel.com/manavgat-gezilecek-yerler/
Manavgattaki Altınbeşik mağarası (ancak hayli uzak ve ulaşımı zorlayıcı)
https://gezmekguzel.com/olympos-gezilecek-yerler-2-gunluk-antalya-turu-2/
Olympos teleferiği
ve bu yazıda bahsi geçen Kurşunlu şelalesi oldu.
Yaz tatillerimizde ailecek vazgeçilmez tatil şehrimiz. Yazı harika olmuş gerçekten güzel bir şehir Antalya.
çok teşekkürler
bilader linki siliyorsan yorumu da siler misin ben bağlantı da ekledim sen bağlantıyı silip onaylıyorsun madem öyle sil bir daha da senin bloguna yorum falan atmam
flyscanner olarak reklam çalışması yapmak isterseniz info @ gezmekguzel.com adresine eposta atabilirsiniz.