1. Home
  2. Mekanlar
  3. Avustralya
  4. Avustralya – Yeni Zelanda; Kuranda

Avustralya – Yeni Zelanda; Kuranda

0

Kuranda'da yürüyüş24/10/2013

Güne yine çok erken başladık, otelde noodle çorbası ve kahve ile yaptığımız kahvaltı sonrası saat 7 gibi bizi alacak otobüsümüz geldi. Cairns’de çok sayıda tur firması var ve tur çeşitliliği fazla, biz kişi başı 75aud olan her iki yönde otobüsle giden turu aldık. Kuranda’ya teleferik ve nostaljik trenle erişim mümkün. Tur alırken trenle gideyim, teleferikle döneyim, öğle yemeği de olsun, kelebek parkını da göreyim gibi taleplerde bulunabiliyorsunuz, her adımda fiyat artıyor. Biz Kuranda’ya ilave Rainforestation’ı görelim dedik, ulaşımı hiç umursamayıp fiyatı azaltmaya çalıştık. Kişibaşı 75 dolara ancak inebildik.

Hides otelde hazır paket noodle’la kahvaltı olayını çözdük ve saat 7 gibi otobüs bizi aldı. Otellerden insanları toplaya toplaya kent dışına çıktık ve gidişi tren olan yolcular gara bırakıldı. Şoförden başka görevli yok, herkese aldıkları tur paketine göre farklı renkte yapışkan kağıtlar verdi işini kolaylaştırmak için biz de yakalara yapıştırdık. İkinci durak teleferikle gidecekleri bırakmaktı. Bizi aldığı andan itibaren hiç susmayan sürücümüzün anlatımı eşliğinde ağaçlar arasında kıvrıla kıvrıla giden yoldan tepeye tırmanışa geçtik. Uyku mahmuru neler anlattığını anlamadık bile. 9 civarı vardık.

Kuranda'da yağmur ormanı

İlk durak Rainforestation

Kuranda’daki bu doğa parkının 3 ana bölümü var, hayvanat bahçesi, Aborjin kültürü gösterisi ve yağmur ormanında tur. Biz de bu sırayla gerçekleştirdik.

Gerçek hayvan severler hayvanların hapsedilmesine elbette karşı çıkarlar (gerçi bilgi ve sevginin doğru orantılı olduğunu düşünüyorum ve bu bahçeler de bilgi sağlıyor). Türk medyası genelde kedi-köpek sevdiğini iddia eden, evde kedi-köpek hapseden insanları muhatap alır. Ben ise en çok mangalını severim. Her ne kadar burada hayvanların hapsedilmesi iyi bir şey değilse de Kanguru, Koala gibi hayvanları doğal ortamlarında görebilmek mümkün değil. Burada bir rehber size kıtanın endemik hayvanlarını tanıtıyor.

Dingo buraya özgü bir köpek türü, aslında vahşi atalarının evcilleşmemiş örnekleri olarak görülüyor.

Avustralyalı Dingo

Cossowary vücut hatlarıyla ve boyutuyla devekuşuna çok benziyor, kafasının üzerinde ufak boy bir de boynuz var ve son derece vahşi ve saldırgan oldukları söyleniyor.

Avustralya'lı Cossowary

“Tawny Frogmouth” adıyla anılan kuş baykuşa benziyor ama kafasını tamamen yeteneğine sahip değilmiş. Dudağa benzer gagası nedeniyle kurbağa ağızlı demişler.

Avustralya'lı Kurbağa ağız

Çeşitli sürüngenler de var, yılanlar da. “Lace Monitor” türünün en irilerinden birini barındırmanın gururunu yaşıyor park.

Avustralya'lı sürüngenler

Konuk ettikleri timsaha ise hiç çiftleşmediği ve yanına eş olması için bırakılanları yediği için “Jack the Ripper” (karındeşen Jack) adını vermişler. 5 metre boyunda ve yaklaşık 1 ton ağırlığındaymış.

Kuranda'nın karındeşen Jack'i

Bunların ayrı bölmeleri, kafesleri var. Kangurular ise ortalıkta dolanıyorlar. Kanguru olarak gruplanabilecek 3 tür varmış, Wallaby, kızıl kanguru ve gri kanguru. Burada en ufak boyutlu tür olan wallaby ve gri kangurulardan var. En büyük boyutlu olan kızıl kangurulardan bulundurmuyorlarmış. Ortalıkta yayılan hayvanları okşamak, beslemek serbest.

Avustralya'da Kanguru beslerken

yorgun kanguru

İşletmecilerde biliyor yıldızın Koala olduğunu, ağacını zaten pek terk etmeyen hayvanın da ayrı bir yeri var. Bir de yavru varmış, görevli yavruyu kucağına alıp geliyor, okşamaya izin var, fotoğraf da serbest ama kendi kucağınıza alıp fotoğraflamak isterseniz sizi fotoğraf stüdyosuna yönlendiriyorlar.

Yavru Koala

Aborjin tarzı mızrak atışıYaklaşık bir saatlik hayvanat bahçesi gezisinden sonra başka bir rehbere teslim edildik grupça ve Aborjin kültürünün tanıtıldığı bölüme götürüldük. Pamagirri adı verilmiş bu bölüme. Kendilerini beyaz boyayla boyamış, kimisi pek de yerli görünüşe sahip olmayan görevliler önce Aborjinlerin avcılık ve toplayıcılık yaptığını anlattılar. Mızrakla avlanırlarmış, üç farklı atış tarzı varmış. Bunların en uzun mesafede etkili olanı ucunda ufak bir çentiği olan ikinci bir tahta kullandıkları yöntem. Çentiği mızrağın dibine yerleştirip, tahtayı mancınık gibi kullanarak fırlatıyorlar mızrağı. Açık alanda yan yana üç kütük dikmişler, onların kanguru olduğunu varsayın, bakın böyle avlıyorlardı dediler. Bahsettiğim ve videosunu eklediğim üçüncü teknikle tüm mızrakları attılar, hiçbirinde isabet elde edemediler. Biz de kısa süre önce besleyip okşadığımız kanguru olarak hayal ettiğimiz kütüğün kurtulmasına sevindik.

Müzik bilgilendirmesi de yaptılar, çaldıkları ahşap oyma üflemeli, nota çeşitliliği pek olmayan, üfleme tekniğine göre farklı sesler çıkarılabilen enstrümanı çaldılar. Büyük şehirlerin sokaklarında arka plana ritim ekleyip üzerine bunu üfleyen sokak sanatçılarına da rastlayabilirsiniz. Nota çeşitliliği olmadığı için birbirinin hemen hemen aynı şeyler çalıyorlar.

Aborjin enstrumanı

Elbette aborjinlerin en önemli icadı bumerang. Bu gösterinin en keyifli anı da bunun nasıl atılması gerektiğini gösterip öğrettikleri bölümdü. Sağ ve sol el için farklı bumerang kullanılması gerektiğini belirteyim. İyi anlatmış olmalılar ki ilk atışımda geniş bir daire çizdirip 2 metre soluma düşürmeyi becerdim.

Avustralya'da Bumerang atışı yaparken

Kalitesiz Aborjin dansları gösterisiBu tanıtımların yapıldığı birden fazla noktavar parkta. Yaklaşık yarım saatlik tanıtım sonrası amfi tiyatroda toplandık. Her noktadaki turist grupları geldi, tanıtımı yapanlar da sahneye çıktı. Dans gösterisi 30 dakika sürüyor. Biba Myon adındaki açılış dansını Nguku adındaki, etrafta vızıldayarak dolandıkları sinek dansı takip etti. Uyarı dansı Gurrunga’dan sonra seyircilerin arasına girip tısladıkları Pamagırrı, sessiz yılan dansını yaptılar. Biz, Muguy, Bundara, Marloo ve Warran-Jarra danslarını içeren kalan kısmı izleme gereği duymadık, olay ortaokul müsameresi gibiydi.

Tesiste tropik ağaçların bulunduğu bir bölüm de var. Orayı dolaştık biraz, Zanzibar’da yaptığımız baharat turuna kıyasla burada sadece birkaç bitki var diyebilirim. Bu parktaki son faaliyet olan Army Duck” turu için biniş platformunda sıraya girdik.

Kuranda'da Army Duck turunda

Kuranda'da Army Duck ile sudaHem karada hem suda ilerleyebilen eski askeri araçlar birkaç ton ağırlığında. Bu ördek adını verdikleri araçlarla ormanın içerine dalıyorsunuz. Bizim sürücümüz olan bayan son derece keyifli bir tur yaptırdı bize. Aynı zamanda turun rehberi elbette. Görebildiği tüm canlıları, bitkilerin farklı evrelerini, doğal yaşamı anlattı, gösterdi. Arada araç suya da girdi. Gerçi burası doğal göl değilmiş, vaktiyle kahve üretimi için gerekli suyu sağlamak için yapılmış ama üzerinden çokça zaman geçince, doğa da bonkör olunca bilgi verilmese fark etmeyeceğimiz kadar doğal bir hal almış.

Kuranda Turist pazarında

Kuranda'da yürüyüşteYaklaşık 3 saat süren turumuz öğle saatlerinde bitti. Otobüsümüz bizi Kuranda merkezine bıraktı. Yağmur ormanı ortasında kalan bu ufak kasabada turistlere yönelik hediyelik eşyalar satılıyor. Sanıyorum hayatın en kolay olduğu yerlerden biri. Hayat 10’a doğru turistler gelince başlıyor, dükkanlar açılıyor, 4’te de insanlar giderken kapanıyor ve her gün binlerce müşteri geliyor.

Biz kasaba ve ıncık cıncık pazarında kısaca dolaştık, zaten kasaba iki sokaktan oluşuyor, onun da birinde dükkanlar var. Süper market görüp içerisine dalınca hazır yemek sattıklarını gördük. Hemen hepsi kızartma ama gayet leziz yemeklerle 7aud’a karnımız doyurduk.

Kuranda'da yürüyüş

Kasabadan ormanın içerisine doğru yürüyüş parkurları var. Onlardan birine daldık. Yer yer asfalt, son derece düzgün parkurlar oluşturmuşlar aslında biraz orman yürüyüşü keyfini kaçırmış bu durum. Kuranda’da yapılacak şeyler arasında bir de Barron şelalesini görmek var. Tren ile yolculuk ederseniz orada kısa bir fotoğraf molası da veriliyor. Biz yürüyüş esnasında anayol ile kesişince otostop yaparak oraya gitmeyi denedik ama zaten nadiren geçen araçlardan hiçbiri bizi almadığı için göremedik. Saat 4’te Kuranda’dan ayrıldık, teleferik ve trenle gelenlerin alımı ve herkesin otellerine bırakılması vakit kaybına neden oluyor. 17:30 gibi Cairns’e vardık ve Sydney planımızın detayları üzerinde çalışarak biraz vakit geçirdik.

LEAVE YOUR COMMENT

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir