Denizde Seyir
31.01.2016
Sabah yine güneşi doğurduk tabii. Hava sıcak ve nemli ama gemi soğuk. İlk durağımız olan Jamaika’ya ancak yarın varacağız. Bugün bütün günümüz gemide geçecek. Dide tabii ki çok heyecanlı. Daha gemiye ayak basar basmaz çocuk kulübüne kaydoldu. Bugün de onlarla programlara katılmayı planladı. Bizler grup toplantısına katıldık bu arada. Gezi boyunca hangi kara turlarına katılacağımız konusunda yapılan bir toplantıydı bu. MSC’nin ilk durağımız olan Jamaika’da önerdiği tur kişi başı 70USD civarlarında. Ama benim şahsi görüşüm kıyıda aynı ya da çok benzer turları çok çok daha ucuz bir fiyata bulabileceğimiz yönünde.
Grubun diğer üyeleri kesinlikle katılmak istedikleri turları işaretleyip gemi yönetimine teslim ettikten sonra yine gemi keşfimize başladık. Ve annem kumarhaneyi keşfetti 🙂 Dide havuzu ve ben de kitabımı… Babam ise odada jetlag ile savaşıyor 🙂 Bu akşam gemide program var ve yıldızların altında gece sineması. Önce gemi tiyatrosundaki programı izlemeye gittik Dide ile ama sıkılıp çıktık ve 14. Katta havuz kenarında Karayip Yıldızları Altında Sinema programına katıldık. Filmimiz Jurrasic World. Ancak hem rüzgar hem de uyku bastırınca yine yastığa doğru giderken uyuduk.
Jamaika
01.02.2016
Sabah 10.00 sularında Jamaika’da olmamız bekleniyordu ancak gece boyu kuvvetli akıntılar sebebiyle varışımız yarım saat kadar gecikti. Hava yağmurlu ama sıcak. Gemiden herhangi bir tur almadığımız için inmek konusunda acelemiz yok. Nihayet yağmur durunca 16 kişilik arkadaş grubumuzla gemiden indik. Jamaika hükümeti gemiden herhangi bir yiyecek ya da içecek maddesinin ülkeye sokulmasına izin vermiyor. Limanda gideceğiniz yöne göre sabitlenmiş taksi ücretlerinin olduğu bir tablo var ve hemen dışarıda da otobüsler, rehberler ve şoförler var. Sizleri turlara götürmek için çığırtkanlık yapıyorlar. Önümüze gelen bir şoförle 16 kişilik fiyat ve güzergah pazarlığı yaptıktan sonra kişi başı 20USD’ye gemide önerilen tura benzer bir Jamaika turu konusunda anlaştık. Evet arabamız biraz küçüktü ama olsun.
Aracımıza binen rehberimizden aldığımız bilgiler eşliğinde turumuza başlıyoruz. Jamaika nüfusu yaklaşık 3 milyon kişiden oluşuyor. Ana geçim kaynakları turizm ve ticaret. Şeker, şeker kamışı, muz ve çeşitli meyveler ihraç ediyorlar. Yaygın din Hristiyanlık. Ana dilleri İngilizce ama kendilerine has başka bir dil daha konuşuyorlar. Uzun zaman İngiliz sömürgesinde kaldıklarından dilleri İngilizce, trafik tersten akıyor 🙂 Gittiğimiz bu liman kasabasında (Ocho Rios) sadece ilk-orta ve liseler var. Üniversiteler, ticaret merkezleri vb başkent Kingston’da. Kingston, Ocho Rios’a 1.5 saat mesafede yer alıyor.
Ocho Rios, Jamaika
Arabayla yağmur ormanlarında biraz dolaştık. Bulunduğumuz yol, eskiden hiç gün ışığı almazmış. Ancak son yıllarda meydana gelen kasırgalar, ağaçlara çok zarar vermiş, bazılarını söküp atmış. Dolayısıyla yol da ışık almaya başlamış. Yol boyunca kenarda “brownie” ve çeşitli hediyelik eşyalar satanlar var. Kibar ama çok ısrarcılar. Baktığınız şeyin üstünüzde kalması çok olası 🙂 Yağmur ormanlarındaki turumuzun ardından Jamaika’da çok meşhur olan Dunn’s River Falls’a gittik. Hava artık güneşli ve sıcak. Giriş kişi başı 20 USD. Burası bir milli park. Arzu edenler şelalede yüzebiliyorlar. Biz de parkta biraz dolaştıktan sonra yüzmeye giderken yolda saçlarımızı ördürmeye karar verdik Dide ile :)) Tabii saçlar örülünce yüzemedik ama şelale kenarında foto çektik 🙂
Aracımıza binip öğlen yemeği yemek üzere rehberimiz bizi bir restorana götürdü. Jamaika’nın en ünlü yemeği Jerk Chicken mış. Özel soslara yatırılmış barbekü tavuk. Ama çok başarılı bulmadık açıkçası. Acı yemeyen birisi olarak özellikle bana çok acı geldi. Ayrıca et de kuruydu. Yemek sonrasında niyetimiz Dide’yi yunuslarla yüzmeye götürmekti ama girişin 100 USD olduğunu öğrenince hemen vazgeçtik 🙂
Babam ve ben, gemiye yürümeye karar verdik. Grubun geri kalanını rehber ve arabayla bırakıp babamla yürüdük. Herkes bir şeyler satmaya çalışıyor, sürekli “bahşiş” istiyorlar. Gemimize sağ salim vardıktan sonra Dide ile havuz, kaydırak ve jakuzi keyfi yaptık. Gemimiz limanı 20 sularında terk edecek. Jamaika’da yemeğimizi 15.30 sularında yediğimiz için restoran yemek saati olan 17.45 bizim için erken oldu. O yüzden yemeğimizi daha geç bir saatte 14. katta yemeğe karar verdik. Bu akşamki gösteriye daha erken saatte gidip üstüne bir de film izlemeyi planladık. Tiyatroda “Amazing Mask” gösterisi vardı. Çok beğendik. Sonrasında saat 20.30 da yine Dide ile film izlemeye gittik. Bu akşamki filmimiz “The Ant Man”. Yine kuvvetli rüzgar sebebiyle ben filmin 15. Dakikasında pes ederek odaya döndüm. Dide ise yarım saat sonra geldi ve bu sefer 22 sularında uykuya yenik düştük, Aruba‘ya doğru yol alırken.