İmkan yaratabildiğimizce seyahat etmeye çalışıyoruz ve uçak çokça kullandığımız bir ulaşım aracı. Yolculuk demek biraz da macera demek, ufak aksaklıklar kaçınılmaz. Başımıza gelen problemleri derlemeye çalıştım, aksaklık gerçekleşince aksaklıktan etkilenenlere sağlanan yolcu hakları neler, havayolu şirketi, güvenlik nasıl davranıyor aktarmaya çalıştım.
Bavulsuz Kalma
Ne var bunda diyebilirsiniz, ki en sık başa gelen uçuş macerası budur herhalde. Biz ise bu konuda ekstra şansızız, üç seyahat üst üste gittiğimiz yerde valizsiz kaldık. İlki Londra gezisi sırasında idi, biz vardık valiz gelmedi, aktarmalı uçuş da değil üstelik, direk uçuş. Sonra Çin gezisinde, her ikisinde de bir kaç gün içerisinde bavulumuz konakladığımız otele iletildi. Küba seyahati öncesi aramızda konuştuk, bavulsuz kalmak sıkıntı oluyor diye, üst üste üç seyahat denk gelmez dedik, denk geldi. Sonra hep kabin valizi ile gezdik, az olsun bizim olsun.
Gezmeye gittiğiniz yerde eşyasız kalmamak için önerimiz kabin valizine sığmaya çalışmanız, alın eşyalarınızı kabine. Olmuyorsa eğer eşyalarınızı ayırın, yanınıza ufak ilave bir çanta alın, içerisine az iç çamaşırı, pijama, varsa düzenli kullandığınız ilaç, ufak boy lens solüsyonu falan alın, onlar garanti olsun. Bavul gecikmesi durumlarında aslında pek bir yolcu hakkı söz konusu değil, çünkü gerçekten mağdur olduğunuzu ispat etmek zorlu. İlk seferinde Kıbrıs Türk havayolları idi valizi getiremeyen, seyahat dönüşü peşlerine düştük tazminat için. Uzun uğraşlar ve sürekli aramalar sonucu nihayet İzmir ofislerine telefonla ulaştığımızda, şirketin iflas ettiği, telefonu açanın ise boşaltılmakta olan ofisten şahsi eşyalarını almakta olan bir (eski) çalışan olduğu bilgisini alabildik.
Yolcu Problemi
Yolcular bazen problem yaşayabiliyor, yaşatabiliyor uçuşlarda. Bu bazen panik atak geçirip inmek istemek de olabiliyor, uçuş görevlileri ile inatlaşmak da. Bir uçuşumuzda, biniş işlemleri bitti, kapı kapandı, körük ayrıldı. Tam hareket ederken yolculardan biri kabin valizini yerleştiremedi. Uçuş görevlilerinden biri valizi bir kaç sıra gerideki boş yere koymak istedi, yolcu istemedi, hemen üzerinde olmalıymış. Görevli orada yer yok diyor, yolcu buradaki valizleri başka yere alın diyor. Yolcunun kullandığı dil sertleşince ve görevlilere karşı inadını sürdürünce pilota haber verildi. Pilot yolcu problemi anonsu yapıp körüğe doğru geri yanaşmaya başladı.
Körüğe yanaşınca uçağa güvenlik görevlileri bindi, yolcuyu uçaktan indirdiler. Güvenlik nedeniyle yolcu indirilince hem valizinin indirilmesi gerekiyor hem de kabinde bir şey bırakıp bırakmadığının tespiti. Bu nedenle tüm yolcular, kabin valizlerinin yerleştirildiği dolaplardan eşyalarını aldı, geride hiçbir şey bırakılmadığından emin olundu. Elbette valizinin de uçaktan indirilmesi beklendi, tekrar kalkış sırası derken bir saat kadar rötar yaşandı.
Bomba İhbarı
Amerika’ya giderken Londra’da aktarma yapıyordum. Uçaktaki yerlerimize yerleştikten bir süre sonra uçaktan el bagajlarımızla inmemiz istendi. Ne olduğunu anlamadık. Tüm yolcuları salona geri aldılar ve salondan çıkışı sınırlandırdılar, tuvalete güvenlik görevlileri kontrolünde gidebiliyorduk. Bomba ihbarı yapılmış uçağa, arama olacakmış. Mecbur bekledik (bekleme sırasında bizi uçağın bağlı olduğu çıkışın salonunda tuttular, bomba varsa ve patlarsa aynı kişiler zarar görsün diye herhalde), hiçbir şey bulunamadı, yaklaşık 2 saat rötar ile kalktık.
Bomba ile ilgili iki kere denk geldiğimiz bir başka uygulama da üzerimizde bomba izi aranması. İlki Avustralya Yeni Zelanda gezisi sırasında başımıza gelmişti, ikincisinden ise New York gezi notları yazımda bahsetmiştim. Uçağa bindirmeden önce analiz yapılan bir bölüme alıyorlar, ellerinde eldiven ve ucu pamuklu birer çubuk olan görevliler, çubuğu bavulunuzun içine, dışına ve ellerinize sürtüyor, sonra da bunu bir makineye analize veriyorlar. Saniyeler içinde analiz sonuçlanıyor, eğer bomba yapımında kullanılan birşey tesbit edilmezse yolunuza devam ediyorsunuz. Aksi durumda ne oluyor bilemiyorum.
Uzun Rötar ve Yolcu Hakları
Las Vegas‘a fuara gitmiştik. Dönüş yolunda uçağa rötar verdiler ama süresi belirsiz. Bir süre sonra rötarın ertesi güne sarkacağı bilgisi geldi. Yolcu hakları, uçuş uzunluğu, rötar süresi ve rötar nedenine göre değişiyor. Uçuş, yanardağ patlaması nedeniyle yapılamıyor ve bir hafta o kentte mahsur kalıyorsanız elbette havayolu şirketinin sizin masraflarınızı karşılaması söz konusu değil. Operasyonel nedenlerle rötar olursa kısa beklemelerde yiyecek, içecek, uzun beklemelerde ise yeme içmeye ilave olarak konaklama ve konaklama yerine ulaşım sağlamaları gerekiyor.
Ertesi güne sarkan Las Vegas dönüşümde otel rezervasyonlarımız yapıldı ve otele ulaşımımız sağlandı (overnight delay deniyor bu duruma). İlginçtir, şehir dışında Rodeo yarışlarının gerçekleşmekte olduğu bir oteldi. Bilgi akışı çok sınırlı idi. Ertesi gün uçuş zamanını kendimiz öğrenmiş ve kendimiz taksi ile havalimanına gitmiştik. Bir başka Amerika dönüşümde ise Chicago’da mahsur kalmıştım.
Hava şartları nedeniyle havalimanı kapatılmış, bizim uçak bir kargo havalimanına inmek zorunda kalmıştı. Havalimanında yolcu salonu olmadığı için uçakta beklemek zorunda kalmıştık. Pilot uçaktan indi, bina içinde bisküvi ve benzeri alınabilecek bir makine varmış. Makinede ne var ne yok almış, ihtiyacı olan yolculara dağıtmıştı. Diğer liman uygun hale gelince tekrar havalandık ve hedefe ulaştık. Ancak havalimanı saatlerce kapalı kalmasına rağmen benim bağlantı uçağım rötarsız ayrılmış, yakalayamadım. Bilet işlemleri bölümünde uzun kuyruk vardı doğal olarak. Sadece yeni bilet verdiler bana, bizim suçumuz değil, konaklamaya karışamayız dediler. Valizi vermiştim, Chicago soğuk, ceketim valizde. Mümkün olmadı, bagaj sisteminden geri valiz çıkarma işlemi yapamadılar.
Kabin İçinde Rötar
Uçuş gecikmelerinin en sevimsizi kabin içinde uzun süre beklediğiniz durumlar bana göre. Yolcu problemi olduğu durumlarda bu yaşanıyor mesela. Uçağa biniş tamamlandığı için yolcu hakları da söz konusu olmuyor bu durumlarda. Birçok farklı nedenle bu sıkıntıyı yaşamak durumunda kaldım. Bir seferinde pist kapatıldı, pilotlardan biri yabancı madde görmüş, pistin güvenliğinin sağlanması beklendi. Bir seferinde kabinde beklerken pilot, motorun kırmızı ışığı yandığı için beklediğimiz bilgisini vermişti. Uçaktaki herkes sakin kaldı ve sorun çözülünce aynı uçakla yola koyulduk.
Bir seferinde kabin görevlileri kalkıştan hemen önce uçağa yiyecek yüklemesi yapılmadığını farketmişlerdi, yüklemeyi beklemiştik. En ilginç iki nedeni ise sona sakladım. Küba seyahati dönüşünde kabin amiri kabin başına geçip eline duyuru cihazını aldı. “Herkesten özür dilerim, bu benim ilk Küba uçuşumdu, uçaktan ayrılırken herşeyi alın demişlerdi, ben bu uyarının ciddiyetini anlamamışım, tuvalet kağıtlarını indirmemiştim. Fark ettik ki uçaktaki tüm tuvalet kağıtları alınmış. Şimdi tuvalet kağıdı yüklemesi talep ettik, biraz gecikeceğiz.” anonsunu yaptı, hep beraber güldük.
En ilginci ise Almanya seyahati sonrası, uçağa biniş tamamlandıktan sonra, havalimanı yer hizmetlerinin greve başlaması oldu. Pilot, körük ayrıldığı için geri inemeyeceğimizi, ne olacağını kendisinin de bilmediğini duyurdu. Bir süre sonra, tek görevlinin uçağı uçuşa hazırlamak için geldiği bilgisini aktardı pilot. Ben de camdan görebiliyordum, tek kişi valizleri yükledi, yükleme araçlarını götürdü, muhtemelen uçağı iten aracı da o kullandı. İşlemler saatler sürdü, biz kabinde bekledik. 15 Temmuz 2016 olaylarına kabinde yakalananlar öylece ne kadar beklediler acaba.
Çok Kısa Uçuşta Business Şansı
Bir iş toplantısına gidiyordum, çalıştığım firma hep uçakla ulaşım sağlıyordu, genel müdür yardımcısının da dahil olduğu bir grup toplantıya gidiyorduk, ben düz mühendisim. Check-in için büyüklere yol verdim, hepsi işlemlerini yaptı, genel müdür yardımcısı uçağın önünde yer istedi. 2nci sıradan yer verdiler, ben sona kaldım. Uçakta yer kalmamış business class’a upgrade yaptılar. Yerimim genel müdür yardımcısına teklif ettim, kabul etmedi.
Uçak, girişi kuyruktan olan, 4erli 10 sıra koltuk içeren ufacık bir uçaktı, en arka sırayı business ilan etmişler, portakal suyu veriyorlar. Uçuş sadece 20 dakikalık bir uçuş, kalkış ve inişten ibaret, uçağı kaçıranlar taksi ile bağlantı uçağını yakalayabiliyorlarmış. Pek bir esprisi yoktu bu sınıf yükseltmenin, ancak Türk hava yolları üst sınıf tecrübesi nasıl diye merak ediyorsanız buyrun; business class.
Uçakta Yangın
New York – Orlando uçuşundaydı. Kalkışla beraber farklı bir koku ortaya çıktı, uçak sağa doğru keskin bir dönüşe geçti ve hayli düşük irtifada seyrini sürdürdü. Bu sırada kabinin ortasına yakın bir bölgede kırmızı bir ışık yanıp sönüyor ve dııt dııt diye ötüyordu. Uçuş görevlisi tuvaletinde bulunduğu o bölgede bir şeyler yapmaya çalışıyordu. Kalkışımızın tam ters yönüne dönmüş ve hala yükselmemiştik. Dönüşe devam etmeye başladığımızda tekrar ineceğimizi anladım. Kabine de hafiften duman yayılmaya başlamıştı. Kaptan kemerlerinizi bağlı tutun, ineceğiz anonsu geçti.
Bu sırada bir kaç kabin bagajı kapağı açıldı, yolculardan bazıları süratle yerlerinden kalkıp kapakları kapattılar. İniş sonrası uçak durunca kanat flaplarını açık bıraktılar uzun süre. Uçak yanına 4 itfaiye aracı, bir merdiven ve bir ambulans geldi ancak neyse ki müdahale gerekmedi. Uçaktan indirildik, 3 saatlik bir rötar sonrası başka bir uçakla yolculuğumuz gerçekleşti. Uçakta kimse çığlıklar atmadı, panik yaşamadı. Herkes sakin davrandı. Yolcu hakları bu durumda devreye giriyor, havayolu şirketi 15 dolarlık yiyecek içecek alışverişi hakkı tanıdı herkese ayrıca özür maiyetinde de bir sonraki bilet alışımızda kullanabileceğimiz indirim çeki ilettiler.
Uçağa Binememe
Bu durumla iki kere karşı karşıya geldim. İlki Avustralya’ya nasıl gidilir yazısında da bahsettiğim durum. Kuala Lumpur’da aktarma yapacağız, eşimin işlemlerini yapıp biletini verdi görevli, benimki bir türlü olmuyor, kızcağız telefonlar ediyor. Kafamı uzatıp ekrana baktım, kırmızı renkle “Do Not Board” (uçağa almayın) yazıyor kadının önünde. Sağ olsun birçok telefon görüşmesi yaptı beni de uçağa alabilmek için. Stresli geçen bekleyiş sonunda Avustralya konsolosluğunun vizeme pasaport numaramı yanlış yazdığı, araya bir basamak sıkıştırdığını bildirdiler. Merkezden düzeltme gelince benim biletimi de bastılar. Görevli kıza bir nazar boncuğu hediye ettik hemen.
Bir başka binemeyiş (ramak kala değil bu sefer, gerçekten) ise Bükreş gidişinde olmuştu. Bükreş havalimanı sis nedeniyle kapanmış. İstanbul’dan uçağımız kalkmadı, salonda bekletildik. Havayolu şirketi yiyecek içecek ikramı yaptı. Bu durumda yolcu hakları dahilinde mi bilemiyorum, hava yolunun suçu değil havalimanı kapanması ancak kalkış yapmasına da bir engel yok aslında, vaktinde kalkışı gerçekleştirmemek onların tercihi. Belirsiz süreli rötar uzayınca biz bilet iadesi istedik. Pasaport kontrolünden geçmiş olduğumuz için iş biraz meşakkatli oluyor, ülkeye geri giriş için resmi görevli birilerinin özel yardımı gerekiyor. gümrüksüz alışveriş yapmış olsaydım muhtemelen işler daha da karışacaktı. Neyse ki sadece kabin valizimiz vardı, bavulu geri almak da ayrı sıkıntı.
Havalimanından Çıkış Problemleri
İki sefer, vardığım ülkede ülkeye giriş konusunda sıkıntı yaşadım. İlki Fransa seyahatinde idi. Paris‘e indik, ortalıkta eli silahlı askerler vardı, eşimin dikkatini çekti, havaalanında ne iş diye. Pasaport, gümrük işlemleri bitti, çıkışa yöneldik, çıkışlarda silahlı görevliler kimseye izin vermiyorlar. Zar zor bilgi edindik, çıkışın orada sahipsiz valiz varmış, fünye ile patlatacaklar. İçerisinde bomba varsa, biz orada iken patlatmak daha mı iyi bilemiyorum. Bekledik, patlattıktan sonra çıkışlara izin verdiler, içinden elbiseler fırlamış yanık bir bavul kenarda duruyordu.
Diğer sefer ise Kanada’da Toroto havalimanında idi. Pasaport görevlisi bizi göçmenlik bürosuna yönlendirdi. “What happened in 1994” sorusunu hiç unutmayacağız. İlk Amerika seyahatim sırasında, yanında konuk olduğum aile, Toronto havalimanından bir başka öğrenci alacaktı, hep beraber Kanada’ya gidiyorduk, ben de o zaman anam sağ olsun, yeşil pasaport var. Sınırda sıkıntı oldu ve benim hatırladığım vize ücreti olarak 125 dolar istendi, gerek görmedik, ben girmedim Kanada’ya. Meğerse bu olay kaçak giriş denemesi olarak Kanada’da sicilime işlenmiş, 17 yıl sonra karşıma çıktı. Sorgu sual sonrası ikna oldular, beni ülkeye aldılar.
Seyahatlerde elbette bazı aksilikler olacak, bizlerinde başına şimdilik bunlar geldi. Bazı durumlarda tazminat ödemesine kadar giden yolcu hakları var, başvuru mercii Sivil Havacılık genel müdürlüğü. Mardin gezimiz yazısında da bahsettiğim uçuş iptali probleminde hakkımızı alabilmek için bizim başvurmamız gerekmişti, sonuç almıştık.
Buraya kadar okuyanlara teşekkür olarak El Nido havalimanın yegane ulaşım şeklini paylaşayım.
Comment(3)